Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

Protokol

Protokol
 

Çalıştığım özel lisede kayıtlara yardım ediyorum bu aralar.

2009 SBS/8 sonuçları açıklandığı günden beri telefonlar susmuyor.

Ve telefon eden veli adayları alo demeden başlıyorlar makamlarını ya da unvanlarını sıralamaya:

…Hanfendi ben A…..İlçe Emniyet Müdürü XY

…Ben Q Üniversitesi F….Bölüm Başkanı Prof.Dr. WW

…Ben ….Hastanesi Başhekimi ZZ

…& Şehri Vali Yrd.nın Eşi XX

…Ben …..Federasyonu Başkanı ZX

…Hanfendi Ben Eski …. Bakanının eşi WZ

…İyi günler Ben C …Belediye Başkanı YZ

…Ben ZX üniversitesi Rektörü XW

...W Partisi X Şehri Milletvekili YY kimle görüşüyorum…

Falan filan…

Yahu birinizde sadece isminizi söyleyerek başlayın konuşmaya !

Yeterlidir adınız konuşmayı sürdürmek için…

Sizi yerleştirmeyeceğiz ki okula !

Sanki kazandığınız puan gibi, yekten unvanınızla açıyorsunuz konuşmanın kapısını…

Bana ne ki senin nerde ne iş yaptığından…

Hapiste olsan, sıradan bir memur ya da işçi olsan çocuğunun başarısını yok mu sayacağız sanıyorsun?

Bu sınava çocuklarınız girdi.

Sınav sonucunda aldığı puana göre de yerleştirildi bir liseye ya da yerleştirilecek.

Arayanların çoğunun çocuğu zaten benim çalıştığım okulu kazanmış.

Yani çocuk aldığı puanla bu okula girmiş sizin makam ya da unvanınızla yapılacak bir şey yok.

Öyle çoklar ki

Sadece makamlarıyla ve unvanlarıyla iş yaptıran ve yaptırabileceklerini sananlar...

Ama bu insancıklar makamsız unvansız çıplak kalıyorlar (herhalde).

Dr., Bakan, Emniyet Amiri, Bölüm Bşk., Rektör Vb. ön ekleri zırh gibi giyinmeye alışmışlar. Soyununca güçsüzleşiyorlar (herhalde).

Ya farkında değiller ya da bilmiyorlar ki önemli olan Ali, Ayşe, Oya, Mehmet olarak girdiğin yerde karşındakine davranışınla saygı sevgi görmen.

Kendini kişiliğinle varsaydırman.

Makam, unvan, üniforma hepsi geçicidir.

O koltuktan kalktıktan sonra etrafında kaç sevenin kaldığıdır önemli olan.

Gecenin leylim vaktinde sohbet için kaç kapıyı çalabildiğin kaç kişinin kapını çaldığı önemlidir…

Ve

Her telefon görüşmesi sonucu gülüyorum... hem de çok gülüyorum...

Gülme nedenimse aklıma geliveren ve hala internette yer alan bir açılım (son günlerin modası ya açılımlar yapmak) :

PROTOKOL

Diyordu ki o açılımda:

Protokol dilimize eski Latince ve Yunancadan geçme bir sözcük daha doğrusu "proto" ve "kolos" sözcüklerinin birleşmesinden türeme bir deyim.

Lügat anlamıyla "proto" birinci demek "kolos" ise, insan poposunun çoğulu oluyor hadi tam karşılığını söyleyeyim "dötler" demek.

Sözcük anlamlarını birleştirdiğimizde ise deyimin tam karşılığı "önde gelen dötler" olarak karşımıza çıkıyor. "kolos" sözcüğünün zamanla çoğul eki olan(os) deyimden atılmış, geriye "protokol" yani "önde gelen döt" lafı kalmış.

Toplum içinde yükselip de protokole giren bazılarının zamanla dötünün kalkması da bundandır !!! (herhalde)

Telefon çalıyor... Konuşuyorum...Kapatıyorum...

Yönetici " kim aradı " diye sorunca,

Bir şeyler diyesim geliyor...

Diyemiyorum.

Gülüyorum...hem de çok gülüyorum...

Sevtap Özkahraman

(29/07/2009 – Ankara)

 
Toplam blog
: 121
: 745
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

1958 Balıkesir doğumluyum. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü mezunu..