- Kategori
- Güncel
Rencide Edici Tavırlar
Bilerek ya da bilmeyerek rencide edici türlü hareketler çokça sergileniyor yazık ki. Bu hareketler ahlaken de, dinimizce de, insanlık anlayışı olarak ta ayıp ve günah. İç yaralayıcı.
Anlaşılamaz sanılsa da aslında rencide edici davranışlar pek çok insan tarafından da anında farkediliyor. Dile getirilmese de toplumda vicdanlı kimselerce içten içe kınanıyor.
İşte Müslümanlığa da hiç yakışmayan rencide edici hareketlere bazı örnekler;
Bir insan orada yokken ya da kendisini savunup, aksini ispatlayamayacakken onun hakkında gerçek dahi olsa en kötü şekilde konuşulması. Yani gıybet. (Yalan yere arkadan konuşmak ta zaten hem gıybet hem de iftira var).
Çirkin rahatsız edici Lakap takılması. Küçültücü lakaplar ve sözlerle özellikle de size karşı savunmasız, güçsüz şartlardaki insanları aşağılamaya çalışmak.
İnsanlarla doğuştan sahip oldukları değiştiremeyecekleri fiziki-ruhsal eksiklikler, rahatsızlıklar ve Allah vergisi durumlar üzerinden alay etmek. Örneği sakatlıklar, fiziken çok farklı özellikler, kulak, burun yüz yapıları, ten renkleri vb. Bir insan "kör " kelimesinden rahatsız oluyor ve size bunu belli ediyorken ısrarla ona böyle söylemek. Benzer şekilde kekelemelikler, tikler, değişik yürüyüşler, konuşma biçimleri vb üzerinden alay ve aşağılamalar.
Çok çocuk sahibi birisinin Allah kendisine çocuk nasip ettiği için böbürlenir bir tavırla , çocuğu olmayan kadın ve erkekleri sinsice aşağılaması. Bu konunun ardniyetle ima edilmesi.
Zengin ve güçlü insanların ölümlü bir kul olduğunu unuturcasına; söz ve davranış hatta yüz ifadeleriyle şımarıkça ve üstten tavırlar sergilemesi.
Samimi olunmayan kişilerle ya da kendisinden fakir - güçsüz birisiyle konuşurken çok samimiymişçesine, kendisi karşıdakinin patronuymuşçasına saygısızca, kibirli edayla hitap edilmesi, hemen "senli benli " laubali konuşulması.
Özellikle sevmediği, hasım gördüğü kişilerle yüzyüze konuşurken ya da gıyaplarında: Hitap başlarına toplumda aşağılayıcı kötü anlama gelebilen veya kötü addedilen kelimeler, hitap biçimleri eklenmesi.
Başkalarının insani -makul- küçük zaaf, hata ve kusurlarının hoşgörülmek bir yana her fırsatta deşilmesi ve bu kusurların sıkça, yerli yersiz, ulu orta dillendirilmeye çalışılması. (Oysa dinimizce herkes başkalarının hatasını gizlemeye çalışmalı böyle yapılırsa Allah ta o kulunun hatasını gizler denilmiştir.)
Haksız olsa dahi, çevresindekileri kendi sevmediği kimselere ve topluluklara karşı kötü davranmaya, onlardan yüz çevirmeye zorlamak, yani menfaati için bir insana veya topluluğa manevi zulüm-mobbing yapılmaya çalışılması.
Karşıdaki insanın sözünü bastıracak şekilde hep bağırarak, azarlarcasına konuşulması ve - eğer maddi manevi bir çıkarı yoksa- diğer insanlardan bir tebessümün, tatlı dilin, selamın esirgenmesi.
Sayıları onlarca olsa da şimdilik aklıma gelenler bunlar.
Sağlıklı, sevgi -saygı dolu güzel günler.....