- Kategori
- Futbol
Ri'zico'lu futbol...

www.antu.com
Yıllar önce radyolarla maça gidenler çok olurdu. Maçların çoğu aynı gün aynı saatte başlar, heyecanla diğer maçları beklerdik. Devir değişti artık radyolar cep telefonların içine girince hepimiz kulaklıkları takıp geldik stada…
Bugün Fener sahada 3 gol attı ama biz tribünde 6 kere sevindik… Heyecanı bol ve duygu yüklü bir maç oldu. Gözler sahada ama kulaklar radyodan gelecek iyi bir haberdeydi. İyi haber geliyordu gelmesine ama Galatasaray’da bir türlü durmuyordu ki…
Felaket tellalı medyanın aksine büyük bir destek ve sevgi gösterileriyle çıktı sarı lacivertliler… Taraftarlar evlerinde oynayacakları sezonun son maçında tribünlerin tamamını doldurmuştu. Büyük Fenerli rahmetli İslam Çupi gibi adı konamayan bir sevgiydi işte bu kaçsa da şampiyonluk…
Maça 5 dakika kala girebildiğim için ilk 11’i seromonide yakaladım. Ama o da ne, geçen haftanın bombası Maldonado kadroda üstelik bu sefer yanında bonus olarak Ali Bilgin’de var… Ali Bilgin ve Uğur bu sezon’un kaçıncı sol bölge ikilisiydi artık ben şaşırdım. Belli ki Zico da futbolcular gibi, çok ağır geçen sezonun sonunda mental olarak çökmüştü. Yoksa bu hatanın başka türlü bir izahı yoktu. Zico Ankara’da Kezman’ın kaçan penaltısı sonrasında, bizde öğreniyoruz dememiş miydi ? Anlaşılan o ki, geçen haftaki yenilgiden bir şey öğrenememişti.
Evinde oynayacağı ve mutlak kazanması gereken son maçında sahaya tek forvetle çıkan ve bu seneki muhtemel gol kralını yine yedekte tutan Zico, birde haftalardır oynamayan Ali Bilgin’i sol açığa sürmüştü. Yağmur’un sağanak şeklinde yağmaya başlaması Sivas’daki gol sağanağının da habercisi oldu. Sivas’dan gelen gol haberi tribünlerde gök gürültüsünü koparmıştı ama bu gök gürültüsü de canlandıramadı Fener’i.
Fenerbahçe için Gençler maçları her zaman zor ve mücadeleci geçmiştir. Üstelik rakipleri bu sefer can derdine düşmüşlerdi. Bu yüzden ve kötü bir 11 tercihi nedeniyle bir türlü istediği oyunu ortaya koyamayan Fenerbahçe, birkaç haftadır otoban görünümlü sol tarafından bomboş pozisyonda kaleci Serdar’ın da bakışları arasında golü yedi. Bu sene kaç oldu bilmiyorum ama yine bir maçı geriden çevirmesi gerekecekti. Neyse ki her şeyde bir hayır vardır misali bu gol de Zico’nun uyanmasını sağladı ve bir Türk atasözünü ona öğretti. Zararın neresinden dönersen kardır. Gol sonrası Saraçoğlu’nun konukları tarafından protestolar eşliğinde Maldonado ve Ali Bilgin yerlerini Kazım ve Semih’e bıraktılar. Bu değişiklikle Zico da kendini tekzip etmiş oldu.
Galatasaray’ın Sivas’ta devre bitmeden öne geçmesi ve Fenerbahçe’nin de kötü oyunu Kadıköy’de gerginliğin artmasına sebep olacaktı ki Semih’le ilerde çoğalan ve Kazım’la hücumu artan Fenerbahçe yüklenmeye başladı. Yine bir duran topta Alex’in kesmesi ve Marco Edu karışımlı gol, devreye moralli girmesini sağladı.
İkinci yarı sahaya rakibinden 3-4 dakika önce gelip konsantre olmaya çalıştılar. Bu arada da rakip gençler, yenilselerde kümede kalacaklarına inanmaya başlamışlardı, zira rakipleri Manisa evinde mağlup durumdaydı. Her türlü hesapların kitapların döndüğü bir ortamda Fenerbahçe önce Sivas’ın beraberliği ve sonra kendi golüyle art arda sevinçler yaşadı.
Alex’in derin pasıyla başlayıp Kazım ve Semih’in paslarıyla devam eden organize bir atakta Deivid ile 3’ü bulan Fenerbahçe rahatlamıştı ama hemen sonrasında Galatasaray da 4’ü bulmuştu.
Galatasaray 4’ü bulup maçında sonları yaklaşınca tribünler artık Sivas’taki maçı unutup takımlarına alkış yapmaya başladılar.
Maçın sonları büyük bir coşku ve tezahüratla geçti. Belki şampiyonluk kaçtı ama, en sonunda yapılan tezahürat bu senenin yorumunu da net olarak ortaya koymuş oldu…
“Bu taraftar sizinle gurur duyuyor…”
Ahmet ÇELİKSÜNGÜ
04 Mayıs 2008