Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '10

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Sağlık Bakanlığına sesleniyorum

Başına gelmeyen ve yaşamayan bilemez. Bugün size bir yaşam faciasından bahsedeceğim. Unutmayalım hayatta aynı şeyler başımıza gelebilir. 

Bir yakınım, bacaklarındaki dayanılmaz ağrılarla bir özel hastaneye yattı. Damar genişlemesi ( 10 cm ) teşhisi sonucu kasığından ayağına kadar damarı değişti. Ancak bu ameliyat hastamızın bacağının diz altından kesilme ihtimalini ortadan kaldırmadı, Ayağındaki ve parmak uçlarındaki morarmanın önlenmesi için 30 gün süreyle Oksijen Basınç odasına girmesi şart koşuldu. Yattığı özel hastane Bakırköy/İncirli'de, basınç odasının bulunduğu hastane ise Okmeydanı'nda. 

Düşünün yürümesi son derece zor ve ağrılı bir hasta , ayakları zonklar vaziyette ve genellikle büyük bir sancıyla geçirdiği bir gecenin sabahında , bulunabilirse bir ambülansla veya bir araçla Bakırköy'den Okmeydanı'na gidecek. Bu gidiş gelişlere sebep OKSİJEN BASINÇ ODASININ bulunduğu hastanede yatak sayısının yeterli olmayışı. Bu nedenle onlarca, belki yüzlerce bacakları kesilme tehlikesiyle %90 karşı karşıya kalmış, acılar içinde kıvranan hastalar, bu durumla karşı karşıya kalıyorlar. Tabii ki Oksijen Basınç odası sadece Okmeydanındaki hastanede değil, İstanbul'da birkaç yerde var. Nitekim hastamız şimdi Avcılar'da bir sağlık merkezindeki basınç odasına gidiyor. Gidiyor diyorum, ancak aynı zorluklar ve sancılar devam ediyor. Oturduğu ev Beylikdüzün'de, hergün büyük bir zahmetle tedavisine devam ediliyor. Neyse ki vasıta zorluğu çekmiyor. Vasıta zorluğu çeken hastalar ne yapıyor bilemiyorum. Zira ambülans temini son derece zor. 

Şimdi esas meseleye gelelim. Sözünü ettiğim bu rahatsızlık oldukça yaygın. Yüzlerce belki binlerce hasta bacaklarının kesilmesi tehlikesiyle burun burunalar. Bu hastalığa yakalanmak, Kansere yakalanmaktan daha kötü gibi. Anlatılır gibi değil beyler bayanlar. Ağrıları öyle seviyeye çıkıyor ki, bacağımı bir an önce kessinler diyebiliyorlar. 

Benim, Bakanlığımızdan dileğim maliyeti bir şey ifade etmeyecek olan basınç odalarının sayılarının çoğaltılması ve hastaların basınç odalarının bulunduğu hastanelerde yatırılmasıdır. Dayanılmaz ağrılar içinde olan hastalara bu işkenceyi çektirmeyelim. Yürümesi imkansız olan bir hastayı, en az 30 gün yatağından kaldırarak asansöre bindirip arabaya taşımanın ve sağlık merkezine götürüp tekrar geriye getirmenin ne kadar zor olduğunu anlatmam imkansız gibi. 

Sağlık konusunda büyük işler yapan Hükümetimizin bu ve benzeri sorunlara bir an önce çare bulacağına inanıyorum. 

Sağlığımızın kıymetini bilelelim.Saygılarımla. 

 
Toplam blog
: 472
: 959
Kayıt tarihi
: 26.01.10
 
 

1945 yılında Adana'da doğdum. Galatasaray Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültes..