- Kategori
- Siyaset
Sarıgül’ün CHP’ye katılımı ve Kılıçdaroğlu’nun ezikliği

Mustafa Sarıgül ve Kemal Kılıçdaroğlu
Bir önceki yerel seçimde hem de en popüler döneminde aday olduğu İstanbul’u alamayan bir genel başkanın bir diğer seçimde transfer yaparak oraya başka birini oturtmaya çalışması demek yeni gelenin kendisinden üstün olduğunu kabul edip, seçimi kazanacağına inanmak demektir.
Bir partinin belediye başkan adayının o partinin genel başkanından daha güçlü olması demek o partide çok yakın bir dönemde bir güç kavgasının çıkması olağan demektir.
Bir genel başkan kürsüdeyken hem de konuşma yaparken törene gelenlerin hep bir ağızdan “çare Sarıgül” diyerek meydanı inletmesi demek o genel başkanın miadının çoktan dolduğunu ama biletinin kesilmesi için bekleniliyor demektir.
Sol kökenli bir muhalefet liderinin “AKP bizi galeyana getiriyor, bize tuzak kuruyor” diyerek başörtülü milletvekillerine eyvallah demesi hatta yerel seçimde başörtülü belediye başkanı adayı çıkarabiliriz diye açıklama yapması demek o genel başkanın oy alabilmek için başka çaresinin kalmaması demektir.
Yine aynı genel başkanın “biz kadın erkek öğrencilerin aynı evde kalmasını desteklemiyoruz, bu ülkenin değerlerine saygımız var” diyerek Başbakanın destekçisi olması demek ne yapacağını bilmeyen şaşkın ördekler gibi arada dolaşan bir genel başkan haline gelmiş olması demek.
Bir genel başkanın iki gün önce “Erdoğan artık dünya lideridir” diyen birini törenle, mitingle partiye alması demek artık resmiyetin dışında kendisinin bir genel başkan olmadığını dünyaya ilan etmesi demektir.
Kısacası çok şey demektir bu. Mesela yenilgiyi kabul etmektir, gideceğini bilmektir, gitmesini hızlandırmaktır. Hızlandırmayı bırak gittikten sonrasına çanak tutmaktır.
Yazının Yayını: http://www.mehmeteminztrk.com/sarigulun-chpye-katili-mi-ve-kilicdaroglunun-ezikligi/