- Kategori
- Siyaset
Seçim mi, Geçim mi?
EYT, Kayıp Kaçak Elektrik bedeli, asgari ücret, Emekli maaşının, asgari ücretin altında seyretmesi, Zam yapıldığında emekli ve emekçinin cebinden anında çıkan paranın en az altı ay sonra yaşadığı gündeki fark ödenerek; geriye dönük geçmiş aylardaki zararının telefi edilmemesi! İnternet, e-ticaret dolandırıcılığı, sağlıksız yiyeceklerin önce dağıtılmasına göz yumulması ve daha sonra sağlıksız olduğunun beyan edilmesi(!) döviz fırsatçılığı, petrol fırsatçılığı… trafik cezalarının ülke insanların gelir seviyesine göre değil de; yıllık otuz bin dolar geliri olan bir ülkeymişiz gibi kesilmesi. Yerel yönetimlerin halktan kopuk işler yapması (!) tüm bu kronik sorunlar mide bulandıran işlerdir.
Şu bir gerçek'ki “yönetim” her kim olursa olsun, gökyüzüne asansör kursa dahi; insanların refah düzeyine doğrudan katkı sağlayacak hamleleri yapmadığı sürece ağzınla kuş tutsa ne yazar?
Çünkü aç karnına edebiyat yapılmıyor. Karnı tok olanların sesi gür çıkarken, günü kurtarmanın derdinde olanlara bu hareketler hiç güzel gelmiyor! Şimdi seçim için harcanacak milyarlar ile aslında tüm sorunları çözecek hamleler yapılabilinir!
Seçim paraları ile kulakları tırmalayan geleneksel hoparlör zırvalığına son verilebilinir! Sokakların afiş rezilliğine, afişlerden oluşan çöp dağlarına bir son verilebilinir! Fakire; bu rezilliğe yapılan masrafların hazineden, saçı bitmemiş yetim hakkının harcanılmasına, sokaklara gömülmesine izin verilmediği söylenebilinir!
&&&
Muhalefet neden iş devlet hazinesini birlikte yağmalamaya gelince muhalefet yapmıyor? Neden fakirin hakkının korunması için (!) sesi çıkmıyor? Herhangi bir parti neden hazinenin talan edilmesine meydan veren bu kanunun iptali ve “bundan sonra partiler kendi seçim harcamalarını kendi bütçelerinden yapsınlar” diye bir önerge vermiyor?
&&&
Teknolojinin geliştiği, akıllı cep telefonları, akıllı evlerin yapıldığı… İnsansız hava araçlarının yapıldığı, adrese teslim bombaların imal edildiği, haberleşmede çağ atılan hamlelerin uzayda atıldığı… “180 kurumda 7 milyon 300 bin öğrencinin eğitim aldığı ve Türkiye’nin, Avrupa yükseköğretim alanında sayısal olarak ikinci büyük ülke olduğunun açıklandığı… yenilikçi ve istikrarlı büyümeye katkı sağlayabilmek amacıyla nitelikli insan gücünü ve geleceğin güçlü nesillerini yetiştirmeyi hedef alan, insan odaklı kalkınma anlayışına önem veren bir Türkiye olarak…” yetmiş yıllık ihtiyarlamış, kocamış, nedeni ayyuka çıkmış (!) hazine düşmanı, fakir düşmanı, seçmen düşmanı seçim yasası ve anlayışı ile “Eğitimli Türkiye” imajına tezat oluşturmuyor mu?
Halen sokaklarda seçim şarkıları çalan ve yetmiş yıl öncesi siyaset kültürü ile halkı avutmaya çalışanlar, halkın olup bitenden haberinin olmadığını düşünmesi ve zangoçluk yaparak onların aklına gireceklerini mi sanıyorlar?
&&&
Bu ayıba artık son vermeli. Akıllı telefonlar ile seçim sandığına gitmeden oy kullanabiliriz. Akıllı telefonlar ile adayların tüm şeceresini görebiliriz. Seçim bahanesi ile artık hazineyi soymaktan vaz geçilsin! Bu milletin daha akıllı ve gerçekçi hamlelere ihtiyacı var.
Seçim parasını, geçim sıkıntısı çeken insanlara dağıtın. Sizde arada sırada halkın çektiği sıkıntılara paralel yaşayın'ki aradaki farkı anlayın...
M.Talip Girgin