Seçimlerin ardından

Seçimler sonuçlandı ve Türkiye Cumhuriyeti seçmenlerinin yarısı tercihlerini yine AKP’den, daha da doğrusu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan yana kullandı. Hayırlı uğurlu olsun. 

Pazartesi sabahı bu yazıyı yazmaya başlamadan önce AKP İlçe Yöneticisi Akif Pala aradı. Akif Bey ile güzel bir dostluğumuz vardır. Siyaseten düşüncelerimiz arasında farklılıklar olsa bile karşılıklı olarak sohbetten büyük zevk alırız. 

Akif Bey ilk söz olarak seçim öncesi yaptığı tahminleri hatırlattı. Doğrusu bu konuda çok iyi olduğunu söylemem lazım. Çünkü daha önceki seçimlerde de, hem 2007, hem de 2009 seçimleri öncesinde bana açıkladığı tahminler hemen hemen aynen tutmuştu. Bu seçimlerde de öyle oldu. 

*** 

Benim tahminlerim her zamanki gibi tutmadı. Tutmaması da gayet normal, ben belki de tahmin yapmayıp yüreğimden geçenleri söyledim. 

Her neyse, seçim öncesi yazdığım ve dünkü gazetemizde yayınlanan yazımda ifade ettiğim gibi; seçimler bitmiştir. Seçimlerle beraber yaşadığımız gerginlikler ve kırgınlıklar da bitmeli ve ülkemiz süratle normalleşmelidir. Elbette ki kazananlar bunu kutlayıp sevincini yaşayacaklar, kaybedenler de kırk dereden su getirip bu yenilgilere mazeret arayacaklardır. Ama bütün bunlar yapılırken de ölçülü davranmak, kantarın topuzunu kaçırmamak gerekir. 

*** 

Burada sorumluluğun büyüğü AKP’ye düşmektedir. Millet tercihini onlardan yana kullanmış ve ülke yönetiminin sorumluluğunu da onlara vermiştir. Yönetici konumunda olanlar, hizmet üretmek isteyenler, kavgalı, gürültülü ortamları sevmezler. İş yapacak kimsenin kavgayla, tartışmayla ne işi olabilir ki? 

Bu nedenle de AKP’nin artık yeni yeni polemikler icat edip gündemi böyle şeylerle işgal etmeyi bırakması ve hizmete odaklanması gerekir. Ülkenin çok ciddi sorunları vardır. Alınan yüzde elli oy bu ülkenin iyi yönetildiği, ya da sorunsuz bir ülke olduğu anlamına gelmez. Seçmen sadece, AKP’yi mevcudun en iyisi olarak görüp değerlendirmiştir. 

*** 

Bu seçimlerde beni şaşırtmayan tek parti MHP oldu. Almasını beklediğim oya yakın bir oy aldı. Ama bazılarının iddia ettikleri gibi bu parti kaset skandalları nedeniyle mağdur olduğu için bu oyları almadı. Tam tersine ben yine de o kaset muhabbetlerinin MHP’nin oylarına olumsuz etki yaptığına inanıyorum. 

Son haftalarda MHP’nin ülkeyi yönetecek kadrolarının yetersizliği de sıklıkla dile getirildi. Bu yapılırken bile bir şekilde kaset olayına atıfta bulunuldu. 

Medya AKP’ye ve CHP’ye gösterdiği ilgi ve sıcaklığı MHP’ye göstermedi. Kılıçdaroğlu’na verdiği desteği Bahçeli’den esirgedi. Aslında hemen hemen bütün kanallarda dile getirilen “yenilikçiler-statükocular” söyleminde statükocu olarak genellikle MHP tanımlandı ve adeta ülkenin önünün açılmasındaki engel gibi gösterildi. 

*** 

Yeni CHP’den söz ederken de ekonomik programlarını falan ön plana çıkarmak yerine sürekli olarak Kılıçdaroğlu ve ekibinin yeni anayasa ile ilgili çalışmalarını gündeme getirdiler. 

Bir şey daha var; belki bilerek belki de bilmeyerek, CHP’nin yıllardır süren ve CHP ile adeta özdeşleşmiş olan ana söylemleri ve parti değerleri bu seçimler öncesi gündeme bile getirilmedi. 

Atatürk ilke ve inkılaplarına gönülden bağlılık, Cumhuriyetin temel değerlerine gönülden bağlılık, üniter devlet yapısına sonuna kadar sahiplenme, laik devlet düzenine sonuna kadar sahip çıkma… 

Siz hiç CHP tanıtımlarında bu söylemlerin kullanıldığını, hele ki Genel Başkan Kılıçdaroğlu tarafından sıkça dile getirildiğini gördünüz mü? 

Yeni CHP kendince yeni bir strateji çizerek yoksulluk ve yolsuzluğu öne çıkarıp seçmenlerden oy alabileceğini hesaplamış. Belki birkaç oy almıştır da. Ama bana göre eski söylemlerini terk etmesi nedeniyle aldığından fazlasını kaybetti. Yeni politikalarını ortaya koyarken eskilerine de sahip çıkarak kendilerini geliştirebilseydiler alacakları oy çok daha farklı olurdu. 

Bence Kılıçdaroğlu ve arkadaşları acemice davrandılar. 

*** 

AKP’ye gelince, ; bu seçim kampanyası süresince AKP ve Başbakan Erdoğan fazla bir şey yapmadı. Daha doğrusu seçim sonuçları üzerinde onların seçim çalışmalarının olumlu ya da olumsuz fazla bir etkisi olmadı. Sonucu muhalefet partilerinin yaptıkları ve yapamadıkları belirledi. 

*** 

Son söz; çok büyük sorunları olan bir bölgede, ne yazık ki çok büyük sorunlarla karşı karşıyayız. 

Önümüzdeki hafta bu konuda bazı değerlendirmeleri huzurlarınıza getireceğim. 

Seçim sonuçları ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.