- Kategori
- Sosyoloji
Şehr-i İstanbul diyenler... Birde İstanbul'a buradan bakın..!
Daima Lilya'laşmaya Çalışan İstanbul'un Kızlarına İthafen Gelsin Bu Şiir..
Yaşlı Selvi ağacının altındaki kız.
Ne ümitlerle geldin bu lanet şehre.
Sende yok oldun, bu pisliğin içinde.
Çıkış yolun bu muydu? Gurbetliğinde.
Sevilmek istersin sevilemezsin.
Sevmek isteseler sevemezsin.
Yemişsin darbeyi düzelemezsin.
Ömrünün baharında sürünür gidersin.
Yaşlı Selvi ağacının altındaki kız.
Bırak dertlerine ortak olayım biraz.
Bir gözünü mor halkalar, diğer yerlerini kanlar.
Bıraksanıza bu garibi bre hayvanlar.
Geldi yanına şişmanca bir dayı.
Etti pazarlığı, aldı pezevenk parayı
Kız garip, gönlü kırık, baktı sağa sola.
Şişmanca dayı ile çıktı yola.
Evet, bu olay fakülteden ders çıkışı durağa gittiğim yolun hemen yanındaki parkta gerçekleşti. Dünyalar güzeli bir kızın pazarlanışına şahit oldum. İnsanların gözü önünde böyle bir şey oluyor. Ama ben bir şey yapamıyorum. Kimse bir şey diyemiyor. Sadece tek yapabildiğim. Kızdaki garipliği mahzunluğu kalbimde işleyip, gidip ona söylemek istediklerimi, anlatmak istediklerimi. Onun kararmış hayatını, defterimden kopardığım bembeyaz kâğıda. Aralık ayının, puslu gün batımında. Titrek bir elle yazdım. Tertemiz hayatına o lekeyi sürenlere lanet olsun. Evet, bembeyaz bir kâğıda yazdım. Ama sözcükleri tertemiz yazamıyordum. Sürekli siliyordum tekrar yazıyordum. Bir türlü yazamıyordum. En sonunda yazdım ama tekrar sil, tekrar yaz. O, Bembeyaz kâğıtta kirlenmişti.
Aksaray, Şehitler parkında. Şehr-i İstanbul’da 2006
Daima Lilya'laşmaya çalışan bugünün İstanbul kızlarına İthafen Gelsin Bu Şiir..
Bakar mısınız Şehitler Parkında 7 Yıl önce gözlerimin önünde gerçekleşmişti bu olay ve ben bugün anlıyorum ki! Neden? Türkiye'nin ve İstanbullu'nun ŞEHİTLERİNE sahiplenmediğini şimdi daha iyi anlıyorum..
Saygılar, Sevgiler..
2020'ye doğru...