- Kategori
- Edebiyat
Sevgi ile yaşamın şifreleri-3

Sevgi ile yaşam, ikiside birbirini tamamlamakta. Yaşamın temeli sevgide. Sevginin temeli yaşamda. Sevmek amacıyla çıktığımız bu yolda kendi yol haritamızı oluşturmanın önemine ve yol haritasının temelinde yer alan benlik olgusuna değindim. Benlik haritasının nasıl oluşturulabileceğine dair bildiklerimi anlatmaya çalıştım. Dediğim gibi benlik haritası, yol haritasının temelidir. Sağlam bir temel üzerine sağlıklı bir yapı inşa ederiz. Yeni yapımızın yeni temelini atmanın yolunu çizdikten sonra, şimdi de bu temel üzerine sağlam yapıyı nasıl inşa edeceğimizin formüllerini içeren yol haritasını çizeceğiz. Öncelikle, benliğimizi şekillendirdikten sonra bu yeni benliğimizle yeni yaşama geçmenin altın anahtarlarını paylaşayım; Sevgi, sabır, kabul ediş, bağlılık, güven. Sevmekten bahsediyoruz peki nasıl seveceğiz? Gülü seven dikenine katlanır sözünü ele alalım.
Gül, görünüşüyle dikkatleri üzerine çeken bir çiçektir. Sevdiğimiz birisine gül verdiğimizde, yolda yürürken bir gül ağacına rastladığımızda güzelliği ve mutluluğu yaşarız hep. Gül bizi hem güzelliğiyle hem de kokusuyla kendine çeker. Bu kadar güzelliği barındıran gülün neden dikeni var peki? Bazı güzelliklere, gülde olduğu gibi ulaşılmak istenildiğinde bazı sıkıntıları ve dertleri de beraberinde getirir. Bazı güzelliklerde de böyle bir durum söz konusu olmaz. Var olan bu denge içerisinde, her zaman güzel olana ulaşmamız, güzel olana ulaşırken sıkıntı çekeceğimiz veya çekmeyeceğimiz garanti değildir. Gülü ele alırken illaki dikeninin batacağı da söz konusu değildir. Diken, gülün sıkıntı, acı verme görevini üstlenmiştir. Yaşadığımız bu hayatta bazı güzelliklere erişmenin bir bedeli olabildiği gibi bazılarına da bedel ödemeden ulaşabiliyoruz. Menekşe koklarken, papatya toplarken, gülde ki gibi bir sıkıntıyla karşılaşma ihtimali oluşmaz mesela. Demek ki sıkıntı yaşamadan da güzellikleri yaşayabilme imkânımız var. Burada anlatmak istediğim husus, sevgiyle yaşayabilmemiz için kendi iç dünyamızın yani benliğimizin kabul ettiği bir isteklilik ve yaşam tarzı içinde olmamız lazım. Kendimizi zorlayacak, iç dünyamızı karartacak bir dünya hayatı anlayışıyla hareket edersek mutsuzluğumuz bizim için olağan bir hale gelecektir.
Herkesin elbette yapısı farklıdır. Kimi dağcılık yaparken mutluluğa ulaşıyor kimi ormanda yürürken kimi denizde balığı tutarken. Önemli olan yapmak istediğimizin bizi mutlu edecek olması. Bizi sıkıntıya sokacak, mutsuz edecek güzelliklere ulaşmak istememiz bizi temel hedeften uzak tutacaktır. Bazen bir dakikalık zevkin bir ömür sıkıntısı da vardır. Bu yüzden önemli olan kendimize ait oluşturduğumuz sevgi dolu yaşamın klavuzu olan yol haritasının temeli olan benlik haritasının ulaşmak istediği noktadır. Sevgi ile anlarımızın geçmesi bizi gerçek sevgiye daha da yakın kılacaktır. Maddenin hükmettiği dünya hayatında manasal gerçekliği yakalamanın bir ayağı olan maddede de doyuma ulaşmamız gereklidir. Elbette ki dünya hayatı içerisinde daha mutlu ve huzurlu bir yaşam için maddi bir gücün varlığı yadsınamaz fakat bunu bir doyumsuzluk noktasına sürüklemekte istenilene ulaşmamızı sağlamaz. Benliğin gerçekliği noktasında buluşmak gerekiyor mutluluğu yakalayabilmemiz için. İleriki yazılarda da sırasıyla sabır, kabul ediş, bağlılık ve güveni anlatmaya çalışacam.
Sevgilerimle….