Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '08

 
Kategori
İnternet
 

Şişirme e-postalar

Şişirme e-postalar
 


Çok sevdiğim bir dostumdan bir e-posta aldım geçenlerde. Tanıdığım kişilerden gelen yani spam olmayan bu tip postalara değer verdiğimden hemen açtım. Karşıma çıkan metin uyarı içerikliydi. Hacettepe Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma sonucunu aktarıyor ve hazır gıdalarda kullanılan katkı maddelerinin aslında ne kadar tehlikeli olduğundan bahsediyordu. Metnin altına da Hacettepe Üniversitesinde çalışan bir profesörün imzası ile bir rapor eklenmişti. Raporda hangi markalı üründe hangi tehlikeli katkı maddesinin bulunduğuna kadar detaylı bigi vardı.

Bu tip uyarı metinlerine karşı alerjim olduğundan google’da sözü geçen prof’un ismi ile bir arama yaptım. İlk çıkan site ne gariptir ki, uyarı metninin aynen yayınlandığı bir adresti. Siteye girip söz konusu bilgiyi ve altına eklenen yorumları okudum. Orada yer alan yorumlardan birisi gayet ilginçti. Yorum aynen şöyle,

"Ben Doç Mustafa Türkmen,

Hacettepe Üniversitesi araştırma sonuçları başlıklı bu yazının altında benim ismim yer almakta. Bu konu hakkında gelen maillerden haberdar oldum ve bu konuda bir tarama yaptığımda sizin sitenizde de bu bilgilerin olduğunu gördüm. Ben böyle bir araştırma yapmadığım gibi esasen Hacettepeli de değilim ve üstelik bu konu benim alanım da değil. Dolayısıyla zannediyorum ki bu bilgileri yaymak isteyen birisi ya da birileri benim unvan ve adımı kullanmış. Küçük bir ihtimal ki başka bir Doç Mustafa Türkmen, olabilir belki. Ama şu ana kadar bu konuda aldığım maillere bakılırsa benden başka yok anlaşılan. Sizden ricam, bu yazıyı sitenizden kaldırırsanız insanlar yanlış bilgilenmemiş olurlar diye düşünüyorum. Çünkü ben kendi adıma bu işin bir tezgah olduğunu düşünüyorum. Ayrıca internet ortamında aynı yazının Prof. Dr. Ümit ESEN ve Prof. Dr. Ümit BESEN imzasıyla dolaştığını da gördüm yaptığım araştırmada. Yarın bakalım başka hangi isim ve unvanlar kullanılacak.
Çalışmalarınızda başarılar diler
Saygılar sunarım."

Bu ekleme ile, habere gelen yorumların renginin değiştiğini de gözlemlemek de mümkün. Bu olayın bir benzeri de Danone firması ile ilgili olmuştu. Bir ara Danone markalı ürünlerin Türk Halkının soyunu kurutacak şekilde katkı maddeleri ile piyasaya sürüldüğüne dair e-postaları ortalığı kaplamış ve benzer bir raporun altında Prof. Dr. Turan Karadeniz ismi yayınlanmıştı. Söz konusu profesör günlerce gazete gazete dolaşıp böyle bir rapor çalışması yürütmediğini açıklamak zorunda kalmıştı.

Bu konuda başımdan geçen başka bir örnek daha verebilirim. Yine zamanında bana ulaşan bir e-posta’da, Adalet Bakanlığı imzası ile, sosyal sağlık tehdidi oluşturan, halka açık yerlerde kötü niyetli şahısların; Hepatit ve türevleri, AIDS; gibi bulaşıcı hastalık dağıtma girişimleri ile ilgili istihbaratlar alındığı ve bunların tüm yazılı, görsel basın ve Internet aracılığıyla en hızlı şekilde halkımıza iletilmesi zorunluluğu ile bazı uyarılar yapıldığı belirtiliyordu. Bunlar arasında, enfeksiyonlu iğne uçlarının vücudumuzun herhangi bir yerinde kana karışabilecek enfekte istemine karşı;

-Sinema, tiyatro, konser salonu gibi; kalabalık izleyici kitlesine sahip kapalı alanlarda, bizlere ayrılan koltuklara oturmadan önce, ışıklar henüz yanıyorken, koltuklarımızın üzerini kontrol etmemiz,
-Halka açık Telekom Ankesörlü Telefon'larını kullanırken jetonumuzu geri almamız sırasında jeton iade gözüne elimizi dikkatlice ve kontrol ederek sokmamız,
-Restaurant ve benzeri yeme – içme mekanlarında kürdan kullanmamamız, en azından kapalı ambalajda kürdanları tercih etmemiz,
önerilmekteydi.

Yaptığım ufak tefek bir araştırma ile bu e-postanın da fazlası ile gerçekdışı olduğunu anlamıştım. Ama o tarihlere yakın bir zamanda MB yazarlarımızdan Beşir Tayfun’un aynı e-postayı konu edinen bloguna denk geldim. Yazıyı okuduktan sonra kendisine konu hakkındaki şüphelerime belirten bir yorum yazmıştım. Sayın Beşir Tayfun konuyu sorgulama vakti olmayan kısa bir zamanda aktarma durumunda kaldığını belirterek, yorumum üzerine Adalet Bakanlığı’na kadar ulaşarak konuyu araştırdığını ve e-postanın tamamı ile asparagas olduğunu ortaya çıkardığını ekleyerek blogunu güncellemişti.

Bu tip e-postaların ardı arkası kesilmiyor. Organ mafyasından, keşif edilen yeni elementlere, yabancı ürünlerden, firmalara, arazi satın almalardan siyasetçilerin beş göbek kökenlerine kadar kirli veriler ortalıkta dolaşıyor. Siyasi komplo teorileri ise bu anlattıklarımdan daha uçuk senaryolarla sık sık karşımıza çıkıyor. Ve bu bilgi kirliliği de, verileri süzgeçten geçirme, mantıksal sorgulamaya tabi tutma becerisi olmayan zihinlerde yalan bir dünyanın gerçek gibi algılanmasına neden oluyor.

 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..