Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '12

 
Kategori
Edebiyat
 

Şu edebiyat eğitimi 9: Edebiyat da cebirleştiriliyor...

Şu edebiyat eğitimi 9: Edebiyat da cebirleştiriliyor...
 

 

Lisede şu Cebir derslerine girmek bir Edebiyat öğrencisi için ne demektir, onu bir ben bilirim bir de Sosyal Bilgiler öğrencileri. .. (X+Y+Z= N) saçmalıkları içinde; dünyadan elini ayağını çekip; dünyada okuldan sonra görmek istemeyeceğin şeyleri burnuna, “Ama bunları öğrenmeye zorunlusun…” safsatası içinde ağzından almazsan, burnundan sokmaya çalışmaları… Aman Allah ne zordu… Kimseye göstermesin diyeceğim ama; bazıları bu işi çok severler,  3 bilinmeyenli bir denkleme hop diye bir dakika içinde çözüp karşına geçip, bir de alay etmezler mi? Kanım tepeme çıkardı…

Bizim zamanımızda öyle elli bin tane kitap yok, dershane yok… Bir ders kitabı vardı, bir de öğretmenin anlattıkları… çöz çözebilirsen… Şimdi her şey zibil gibi… İnsan İnterneti bile izlese, yirmi bin tane gereç bulabilir.

Neyse bu işin Matematik, Cebir, Trigonemetri yanı… Orayı fazla karıştırma; biz Sosyalciyiz… diyorsan. O zaman da  başın belada… Neden mi? Hele bir aklı başında bir Hoca’nın aklı başında bir Edebiyat dersine gir de, Edebiyatın ne olduğunu gör…

-Türk Edebiyatı genellikle Divan Edebiyatı ile başlatılır . “Divan Edebiyatı başlangıçta iki yabancı gelenek olan Arap-Fars (özellikle Fars) edebiyatları geleneğine dayanarak kurulmuş, zaman içinde taklidi aşan Osmanlı terkibi ve üslûbuna ulaşarak millî edebiyat hüviyetini kazanmıştır.” Onu öğrenmek de o kadar kolay değildir…
-Hoca Dehhânî,  Ahmedî, Seyyîd Nesîmî ve Kadı Burhâneddîn’i tanıyacaksın
-Tevriye, Telmih, Hüsn-i Talîl, Tecâhül-i Ârif… iyi öğreneceksin…
-Düz Nesir deyince: Aşıkpaşazade Tarihi, Mercimek Ahmet’in Kabusname’si, Kul Mesut’un Kelile ve Dimne çevirisi, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si; Katip Çelebi’nin bazı eserleri ve Naima’nın kendi adıyla anılan tarihi’ni…Bunların dilini çözmüş olacaksın…

-Münşeat; Naima, Neşrî’nin eserlerini tanıyacaksın..Siyer bileceksin; Tezkireleri tanıyacaksın: Ali Şir Nevai, Mecalisün-nefais; Lâtifî, Tezkire; Sehî, ; Kınalızade Hasan Çelebi, Tezkiretüş-şuara tezkireleri; Surname; Gazavatname; Seyahatname:  Evliya Çelebi, Seyahatname’nden haberdar olacaksın; Hilye okuyacaksın… Eğer Edebiyatta kültürüm artsın diyorsan. Bunun için Osmanlıca öğreneceksin…

-13. Yüzyıldan itibaren yaşamış büyük şairleri tanıyacaksın: Hoca Dehhanî, sultan veled, Şeyyad Hamza; Ahmedi, Nesimi, Aşık Paşa; Şeyhi , Süleyman Çelebi; Necati; Ahmet Paşa; Ali Şir Nevai; Baki, Fuzuli, Bağdatlı Ruhi; Nefi; Nabi; Nedim, Şeyh Galip… Bütün bu büyük şairlerin hayatlarını ezberleyeceksin; eserlerinin adlarını, özelliklerini bileceksin…

-O şiirlerde geçen edebi sanatları : Teşbih; İstiare; Kinaye; Mecaz-ı Mürsel; Teşhis; İntak; Tecahül-i Arif ; Hüsn-i talil; Mübalağa; Tezat;Tevriye;Telmih; Tariz;Tekrir; Tenasüp; Leff ü Neşr; İstifham; Tedric; Nida; Cinas; Aliterasyon; Seci… Bütün bu söz sanatlarını tanıman gerekir. Edebiyat öğretmenleri bunların Türkçelerini de söylemezler; çoğunun Türkçesi’de zaten yoktur… Olsa bile beğenmezler…

-Divan şiirini iyi tanıyabilmen için Aruz kalıplarını ve ölçülerini bilmen gerekir .Nedir onlar ? 8 asıl kalıp vardır: fa'ûlün (fe'ûlün) ;fâ'ilün, fâ'ilât; mefâ'ilün ; fâ'ilâtün; müstef'ilün ;mef’ûlâtü ;müfâ'aletün ; mütefâ'ilün … Bunlara ek olarak 4 tane düz kalıp ; 15 tane karışık kalıp vardır.. Onların ölçülerini , ve nasıl kullanıldıklarını bileceksin.. Ayrıca: Ulama ; İmale; İmale-i maksur ; İmale-i memdud ; Zihaf …bileceksin. Yoksa kalıpları kolay kolay uyduramazsın…
Değerli arkadaşım  “Kolay…” diye koşa koşa Edebiyat dersine gittin; o dersi seçtin… “Edebiyat öğreneceğim; Dünya Edebiyatını; Çağdaş Türk Edebiyatını bileceğim ,” diye sevine sevine gidip Edebiyat Hoca’sının sıralarını dolduracaksın… Kolay mı? Seni Arapça ‘nın ; Farsça’nın, Osmanlıca’nın  dip kuyularına soksun da ; oradan nasıl çıkılır görürsün… Kolay mı öyle, Edebiyatçı olmak; şiiri sevmek; yazılar yazmak… Her şeyin bir bedeli var… Senin ağzından burnundan getirirler. Neye uğradığını şaşırırsın… bırakın beni kaçayım ,diye bağırmak gelir içinden ama…Yapamazsın. En iyisi o derslere giderken , yanına bir diazem al. Yoksa kafayı üşütmek işten bile değil…

Edebiyat nerede…hayat nerede? Biz de Edebiyat deyince, insana nasıl işkence yapılır, o öğretilir; doğayı sevmek, güzelliklere hayran olmak; Gökçeyazının bağlarından güzel üzümler toplamak…bu dersin konusu değildir… Yanlış anlamışsın.

Sen en iyisi , git Cemal  Süreya oku… Attila İlhan; Can Yücel’i oku… Hayatın nasıl kımıl kımıl  o dizelerde aktığını göreceksin.

Boşver Edebiyat öğretmenlerine. Git Edebiyatı kendin keşfet…
 

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..