- Kategori
- Resim
Termikel koleksiyonu

Termikel Koleksiyonu
TERMİKEL KOLEKSİYONU – Kaya Ailesinin Büyük Kültür Mirası
31 Ekim 2014 Cuma günü RC Art Gallery’in sahibi Sevgili Dostum Rahmi Çöğendez ile Geleneksel Kültürümüzü yansıtan Termikel Koleksiyonu’nu gezdik.
Bizi kapıda bizi galeriden sorumlu Sayın Recep Durgunsu karşıladı ve ikinci kata çıkardı. Kapıda “Termikel Koleksiyonu” yazılıydı. Kapıyı şifreli açtılar ve ışıkları yakınca dört bölümden oluşan bir galeri ile karşı karşıya kaldım. Yerleri halıyla kaplı galeriye girmeden önce ayakkabılarımızın çıkarılmasını rica ettiler. Obje ve resimlerin tozdan etkilenmemesi amacıyla yapılmış bir tedbir olduğu ve her gün üç defa halıların süpürüldüğü, her ay halıların silindiğini açıkladılar. Havalandırma, ışıklandırma , güvenlik sistemi bulunan galeriye girdik. Duvar ve halıların renk uyumunun usta bir mimar seçiminden geçtiği izlenimi bırakmaktaydı. Toplamı 600 m2 olan 4 adet bölümden oluşmaktadır.
Galeriler 24 saat kamera takibinde olduğu gibi, bu ziyaret esnasında bir görevli dikkatli saygılı ve rahatsız etmeden bize uzaktan nezaret etti. Özetle; ciddi bir müzede size nasıl davranılırsa öyle davranıldı. Ancak; galeri o an sizin ziyaretini için açıldığı için kendinizi galerinin özel ve önemli ziyaretçisi hissini vermektedir.
Galeriye girince kendimi bir tarihi eserlerin sergilendiği müzenin içinde hissettim. Ana salonun girişinde sol tarafta Osmanlı İmparatorluğu’nun 36 padişahının Yakup Cem tarafından yapılmış portreleri bulunmaktadır. Diğer tarafta ise; 35 Padişahın deri üzerine tuğrası (Orhan Gazi’nin Tuğrası yoktur.)ve 21 Padişaha ait 74 fermanı sergilenmektedir. Kendinizi bir an Osmanlı Tarihi Müzesi içinde hissetmeye bırakmaktan başka yapacağım bir durum yoktu.
Bu müze görünümlü özel koleksiyonu ziyaretimden aklımda kalanları aşağıda özetledim.
1-Yakup Cem İmzalı 36 padişaha ait portreler.
2- 21 adet padişaha ait tuğralar,
3- Kök boya ile yapılmış Hilal Yılmaz imzalı 51 adet İstanbul Lalesi Koleksiyonu,
4- Özel bir salonda Yakup cem imzalı Osmanlı Dönemini yansıtan oryantalist yağlı boya tablolar ve minyatürler,
5- Şehriyar Cem imzalı bazı İstanbul resimlerinin tekrar yağlı boya çalışması, Şu an 7 adeti sergilenmekte olup, hedefin 100 eser olması için çalışmalar devam ettiği Rahmi Çöğendez tarafından açıklanmıştır. Şehriyar Cem ; Yakup Cem’in oğlu olup, soyut resimde yoğunlaşmasına karşılık bu özel koleksiyon için bu tarz çalışma yapmıştır.
6- Tek parça deri üzerine kesme metoduyla Ahmet Çoktan tarafından yapılmış 27 adet Esma-ül Hüsna , Bu eserlerin 99’a tamamlama çalışması devam ediyormuş.
7- Orijinal Kabe örtüsünden hediye olarak aileye intikal eden 2 parça ,
8- 17.-21.Yüzyıl arasında yaşamış ve halen yaşayan ünlü hattatların çok sayıda hattı,
9- Nick Merdenyan imzalı sayabildiğim kadarıyla 27 adet yaprak üzeri hatları,
10- Şehzadelerin günlük hayatta, törenlerde ve savaşlarda kullandıkları yeleklerden 8 adet, Bu yeleklerin bir çoğu gümüş işlemelidir.
11- Osmanlı Dönemine ait yüksek dereceli komutanların kılıç , kalkan ve miğferleri,
12- Tombak koleksiyonu,
13- Büyük boy üzeri işlemeli orijinal şamdanla,
14- Geçmiş ve günümüze ait önemli hat sanatçıları tarafından yazılmış Kuranlar,
15- Kirpi dikenleriyle yazılmış eni 5 cm, boyu 12 metre boyunda rulo şeklinde kuran,
16- Üzerindeki lekenin kan olduğu tespit edilen Sancak Kuranı , Sancak Kuranları savaş esnasında sancakla birlikte kuran da taşımaktaydı.
17- 18. Yüzyıla ait Hz Adem’den Hz.Muhammet’e kadar insanlık seceresi,
18- William Bartlet ve Thomas Allom’a ait 1800 li yıllara ait 2 adet gravür kitabı,
19- Devrim Erakalın’a ait Osmanlı motifleri içeren ahşap kesme koleksiyonu,
20- Son dönemin önemli hattatlarından Hamit Aytaç ve Mahmut Celalettin’e ait hatlar,
21-Padişahlara ait 85 adet mühürler,
22- Osmanlı dönemine ait 17 adet Osmanlı Nişanı,
23- Hz. Muhammed’e ait İslama Çağrı mektuplarının ALİ Hüsrevoğlu tarafından birebir çalışması,
24- Sayısını tespit edemediğim çok sayıda tezhip ve hat sanatından örnekler,
Galeri turu tamamlanınca giriş bölümdeki büyük salonun ortasında durarak Rahmi Çöğendez ile izlemeye devam ederken bir taraftan da bilgi almaya çalışıyordum.
1- Bu koleksiyondaki tüm eserler Kültür Bakanlığı’na kayıtlı olduğu, miras yoluyla aile üyelerine kalmaması için bu iş için kurulmuş vakfa devredilmiş. Aile üyeleri “Biz bunların sahibi değil, emanetçisiyiz.” Yaklaşımıyla davrandıkları için gelecek nesillere bırakmak için çabalamaktadır.
2- Bu koleksiyonun 2002’deki bir tesadüf eseri buluşma sonucu temellerinin atıldığı……
3- Şu an Osmanlı dönemi savaşları yansıtan tabloların koleksiyona ekleneceğini ve ressamı ile gereken işbirliğinin sağlandığını öğrendim. Bu ressamın adı ben de saklı olup, önümüzdeki günlerde bir TV programında yapılacak özel bir tanıtım ile çalışmaya başlayacaktır.
4- Koleksiyondaki tüm eserler Rahmi Çöğendez’in seçimi ve onayı ile koleksiyona katılmış.
5- Bu koleksiyonun halkın yararına sunmak için özel bir müze halinde şehir merkezine taşımayı planladıklarını, bu yerleşkenin etrafı ağaçlandırılmış , çimle kaplı daire şeklinde tek katlı bir galeriler binası, kafeterya,geleneksel yemeklerin yapıldığı bir lokanta, hediyelik eşya ve eserlerin küçük örneklerinin satıldığı bir satış alanı olmasını düşündüklerini açıkladı.
6- Türk iş adamlarının son zamanlarda gerek modern resim ile geleneksel kültür eserlerine yatırım yaptığı hakkında konuştuk.
7- Ailenin elindeki modern resimlerin varlığını ve ressamlarını öğrenince şaşkınlığım bir defa daha arttı.
8- Özel koleksiyonun parasal değerinin ne olduğu konuda bazı sorular olabilir. Bana iletilen bilgiler ve gözlemlerime göre çok ciddi bir meblağ olduğunu düşüncesindeyim. Kaya Ailesinin tevazusu ve bu esere birer emanetçi yaklaşımı nedeniyle açıklamayı etik bulmamaktayım.
Rahmi Çöğendez’in anlatımıyla Termikel Koleksiyonunu anlatmaktadır.
“”””Aslında her şey, 2002 Yılının Mart ayında Ankara’da çok özel bir sergide başladı. Sayın Mustafa Kaya sergiyi ziyareti esnasında , Yakup Cem Hocanın “Bülbül” minyatürünü çok beğenmişti. Bunun yanısıra bir de Hilye-i Şerif’in önünde durup hikayesini dinlemesi bugünlerin tohumunu atmıştır.
Sayın Ahmet Kaya ve Mustafa Kaya bugün bana o günlerden bahsederken “Sizi yalnızca dinliyorduk. Doğru bilgiye ihtiyacımız vardı. Size inandık ve bu koleksiyona başladık” diyorlar.
Evet, bu iki insan bana inandılar. Ama ne istediğini bilen insanlar size inandığında yaptığınız iş bir zevk haline dönüşür. Ben de onların, çok özel değerlerimiz olan geleneksel sanatlarımızı ve muhteşem icralarıyla Türkiye’nin ve sanatseverlerin yüzünü ağartan sanatçılarımızı, Kaya Ailesi’nin ne kadar ciddiye alabileceklerine inandım. Bir çok zevkli ve bir o kadar da meşakkatli süreç böylece başlamış oldu.
Dünya’da tüm sanatçılar inançtan doğmuş ve sanatkarlar, estetik, bilgelik ve sabır isteyen tüm eserleri inançla vücuda getirmişlerdir. İnandıkları değerlere layık olabilmek için en iyisini, en güzelini sunmaya çalışmışlar, yorulmadan bunu aramışlardır. Bu geleneğin Osmanlı topraklarında verdği meyveleri , ünlü bir Arap atasözü ile bir cümle ile özetler. “Kur’an; Arabistan’da indi, Mısır’da okundu ve Türkiye’de yazıldı.” Gerçekten de Osmanlı’dan bu yana İslam sanatlarına gösterilen ilginin büyüklüğü , bu sanatlarda yurdumuzu en üst mertebeye ulaştırmıştır.
Bugün bize düşen, sahip olduğumuz bu değerleri Dünya’nın gözü önüne sermektir. Birbirinden özel ve kıymetli eserler arasında özenle seçilecek , ata yadigarı sanatlarımızın iddiasını bugünde sürdürdüğümüzü gelecek nesillerin görebilmesi için gayret sarf etmek.
Bu koleksiyon inançla hazırlandı. Birbirimize inanarak, gelecek neslimize inanarak koleksiyona katılan her bir eseri inançla seçtik . Çok uğraştık, sabrettik, ama birbirimize olan inancın sonucunu gururla seyredebiliriz.
Umudum odur ki; yakın gelecekte bir gün Termikel koleksiyonunda yer alan değerlerimiz tüm insanların inancın gücünü idrak edebileceği amacına yakışır bir müzede toplanacaktır. Termikel koleksiyonu böyle bir yüksek amaca duyulan inançla oluşturulmuştur.
Bu değere bir nebzede katkı yapabilmiş olmak benim ve neslimin taşıyacağı bir onurdur. Geleceğimize olarak böylesi bir mirasa inandıkları için Kaya ailesine , tüm sanatçılara, değerli koleksiyonerlere, özellikle Yakup Cem hocama, bu toprakların gelmiş geçmiş bütün insanları ve şahsım adına minnettarım. “””””””””””
Yurt içi ve yurt dışında çok müze ve galeri gezdim. Bu gezintilerin tamamından etkilendim ve bana önemli katkı sağlamıştır. Bu özel koleksiyon bana bir tarih gezintisi yaptırdı ve eser seçimi, galeri düzeni , eserlerin yerleşimi beni çok etkiledi. Rahmi Çöğendez’den tekrar söz aldım. Geleceğiz, daha detaylı bilgi alacağım ve daha detaylı bir yazı yazacağım. Coşkumu ve heyecanımı sizlerle paylaşmak için bu yazıyı hazırladım.
Bu özel koleksiyonu hazırlayarak geleneksel sanatları üreten sanatçılara destek olduğu gibi eski eserleri koruyarak gelecek nesillere intikalini sağlayan Kaya Ailesine şahsım adına teşekkürlerimi iletirim.
Bu koleksiyonun eserleri, sahipleri ve küratörü Rahmi Çöğendez için kısa bir özet yap denilirse “Bugün muhteşemlik içinde bilgi, estetik, sabır ve çok derin bir tevazu yaşadım.” Demenin en uygun cümle olduğu düşüncesindeyim.