Tık Tık Tık... Huhuuuuu

Uzun zaman oldu "Milliyet Blog" u takip etmeye başlayalı. Bir gün kim bu topluluk dedim. Bir bakiim kapı arasından. Elini verirsen kolunu alamazsın demedi kimse. Kapıda bir uyarı da yoktu.

Girmek kolay çıkmak zor. Her telden bir senfoni.

Sayfaya girdin, sabahın göz ovuşturduğu saatler. Önce bir resim gözüne çarpıyor. “TIK” karşında manyakkk bir yazı. Göz bebekleri kendine gelmeye başlıyor. Çayı üstüne döküyorsun kravatın kirleniyor.

Sayfa ki ne sayfa. Sayfa değil labirent.

Yorum görüyorsun, pek bi hoş. Bakayım diyorsun şu neler yazmış. “TIK” yandın yakalandın. Bloglarım yazmıyor mu dayanamıyorsun. “TIK” Karşında bir menü, düşünce menüsü. Sokak kedisi oluveriyorsun ciğerci vitrinine bakan. Birinin çekim alanına, girdabına kapılıveriyor mausun oku. TIK. Okuyorsunuz, okurken biryandan gözünüz önce sağa sola küçük pencerelerdeki mezelere pardon yazılara kayıyor. Yazıyı bitirmeye yakın altta bir sürü içecek pardon yaf yazı. Yorumlar da yine çeşit çeşit tatlı.

Öyle bir mutfak ki, doyamıyorsunuz.

Çengisiz düğün olmazmış ben de geldim. Biraz geyik biraz şamata yapayım.

Bazen ser_seri bazen duygu_sal

Hafif kırık mı dersiniz, kim bu denyo mu dersiniz bilemem.

Vizeyi alırsam editörlerden, yandınızzz. Kartım da var gerekirse editörlere.

Hamili kart yakinimdir diye. Hemi de 23ncü dönem e ait ;)

Huhuuuuuuuuuuu kimse var mııııııııı.

Haftaya pazara görüşürüz (umarım) Ser.