Toplumsal duyarlılık

Toplumsal duyarlılık,bir kişinin yaşadığı dünya ve kişilerle ilgili sorumluluk alma bilincidir. Kişilerin kendilerini gerçekleştirmesine, imkan sağlayan bu bilinçlilik hali,pozitif davranış biçimi ile gelişir.

İnsan bir başına yaşamamaktadır ve topluma karşı sorumludur.
Birine yapılan bir hareket, tıpkı bir taşın suya atılması ve halka halka yayılması gibi,pozitif veya negatif eylemlerde dalga dalga yayılır..Yaşamakta olduğumuz dünyaya ne kadar duyarlıysak,bu duyarlılık olumlu ya da olumsuz, bize geri dönecektir.

Örneğin çocuklar aile büyüğünden,yaşlı büyükbabası ya da annesine yapılan olumsuz bir tavırla karşılaşıyorsa,ilerde o da büyüklerine, çevresine yapacaktır. Bu çocukların bizlere nasıl duyarlı olmasını,nasıl bir nesil yetişmesini bekleriz.?

Yaşlılara,çocuklara,hayvanlara,doğaya iyi davranmasını öğretmiyorsak gelecekte de ihtiyaç duyduğumuz anlarda,bize duyarlı davranmayacaklardır Çünkü onları nasıl yetiştirdiysek,onlar da bize öyle davranacaklardır.

Bu sebeple, gereksiz bir zamanda , iş işten geçtikten sonra,çevreden duyarlılık beklemek gerçekçi olamaz.Önemli olan gerekli zamanda, gerekli duyarlılığa sahip olmaktır

Bugün eğer bireyde duyarlı davranış biçimini görmüyorsak,çocukluktan itibaren bu yönde eğitilmemiştir.Aslında doğan her insan,duyarlılık bilinci ile doğar. Bunu çocukluk ve gençlik çağlarında desteklemek gerekir. İyilik yapmayı öğretmek,doğayı ve diğer canlıları sevdirmek,bizim asıl görevlerimizdir.

Toplumun bu bilinci kazanması ve kazandırması kolay değildir. Topluma karşı sorumluluk almak, çoğu zaman ürküten bir bilinçtir.Zira pozitif duyarlılıkla kazanılmış bu yaşam biçiminde, kendinden birşeyler verecektir.

İnsanın ''onurlu''bir şekilde varlığını sürdürmesi için,duyarlılığın gerekli olduğunu bilenler, çevreye, çocuklarına, gelecek nesillere, pozitif bilinç,bilgi, paylaşım ve dünya bırakma gayreti içindedirler