Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Mart '07

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

Töre cinayetleri ve Yeni Türk Ceza Yasası (3)

Töre cinayetleri ve Yeni Türk Ceza Yasası (3)
 

Ve toplumumuzun kanayan yarası; TÖRE CİNAYETLERİ ile kadının insan haklarına ilişkin, 2004 yılının eylül ayında tümü ile değişen Türk Ceza Yasasının, getirmiş olduğu en önemli ilerici hükümler ise:

-AİLE İÇİ ŞİDDETİ ŞİKAYETE BAĞLI SUÇ OLMAKTAN ÇIKARMIŞ, böylece karakollarda " kocandır, döverde severde .. diyerek şiddete uğrayan ve devlete sığınan kadını ve hatta çocuğu yeniden dayakçı kocanın yanına gönderme devrini kapatmıştır.

- Yine eski kanunda yer almayan KADIN VE ÖZELLİKLE ÇOCUKLARA KARŞI BAKIM, EĞİTİM, DESTEK OLMA gibi yükümlülüklerin ihlalini, hamile kadının sokağa terkini(evli dahi olmasa)çocukların manevi istismarlarını suç kabul ederek yaptırımlara bağlamıştır.

-Yeni Ceza yasası, İLK KEZ EŞE KARŞI YAPILAN CİNSEL SALDIRIYI, cinsel dokunulmazlığının ihlali kabul eden devrimci ve çağdaş bir anlayışla suç kabul ederek-eşin şikayetine bağlı olmak üzere -yaptırıma bağlamıştır.

-ESKİ YASADA, SANIK İLE MAĞDURENİN EVLENMESİ HALİNDE CEZA ERTELENMEKTE İKEN, yeni yasa ile bu hüküm kaldırılmış, böylece kadının cinsel dokunulmazlığında tam güvence sağlanması bağlamında CEZALARIN CAYDIRICILIĞI İLKESİ öne geçirilmiş, yargılama esnasında cezadan kurtulmak için yapılmakta olan binbirçeşit pazarlıklar ve yasaya karşı hilelerin de de önlenmesi amaçlanmıştır.

-Ve en önemli değişiklik sayılan madde ise, insan öldürme fiilinin TÖRE SAİKİ İLE İŞLENMESİ HALİNDE MÜEBBET HAPİS (idam cezası kaldırılmış olduğundan , şu anda hukumuzdaki en ağır ceza)CEZASININ ÖNGÖRÜLMESİDİR. ESKİ YASADA NE YAZIK Kİ, TERSİNE BİR ANLAYIŞLA 462.MADDE HÜKMÜ İLE ÖLDÜRME FİİLİNİN TÖRE NEDENİYLE İŞLENMESİ HALİNDE , CEZANIN SEKİZDE BİRE KADAR İNDİRELECEĞİ, gibi çağdışı bir hüküm yer almakta iken, bu hüküm yeni yasa ile tersine dönmüştür.

Yani artık, insan öldürme eyleminin TÖRE SAİKİ İLE İŞLENMESİ HALİNDE CEZASI MÜEBBET HAPİSTİR!

Ama TOPLUMUMUZUN KANAYAN YARASI OLAN TÖRE CİNAYETLERİNE BAKTIĞIMIZDA, cezanın caydırıcılığı ilkesinin pek de işlemediğini görmekteyiz.Ne yazık ki, bu kez de " yaş küçüklüğü "nden MÜEBBETTTEN kurtarmak için, tüyü bitmemiş aile erkeklerinin beyinleri yıkanarak ve ellerine silah tutuşturularak, nice gencecik kadınlar katledilmekte, nice umutlar, nice masum yaşamlar, nice GÜLDÜNYALAR tüketilmektedir...

Çok nadirde olsa, bazan aynen ZÜLFÜ LİVANELİ' nin MUTLULUK romanında olduğu gibi, tabuların, törelerin kırıldığını, İNSAN SEVGİSİNİN herşeyin üstüne çıktığını gördüğümüz, umut veren haberleri okuyoruz bir roman gibi. Töre nedeniyle ablasını öldürme emrinin verildiği erkek kardeşin, ablayı kadın sığınma evine koyarak, devlete sığınıp korunma istediği gibi... TÖREDEN KURTULAN BİR CAN DAHİ OLSA, HERŞEYE DEĞER, dediğimiz... umutla gülümsediğimiz GÜLDÜNYALARIN ÖLMEDİĞİ, KADINLARIN İNFAZ EMİRLERİNİ KADINLARIN VERMEDİĞİ, BERDELLERİN OLMADIĞI, ÜSTÜNE KUMA GETİRİLMEDİĞİ, DOĞURURKEN ÖLMEDİĞİ, KARDELENLERİN ÇİÇEK AÇTIĞI YARINLARA DOĞRU......

resim-NURİ İYEM

 
Toplam blog
: 171
: 2319
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

Düşünen, üreten, kendine, insana, çağına sorumlu, tavırlı, taraflı , çağdaş ve yüzü aydınlığa dön..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara