- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Üçbuçuk yıl önce yazdığım öykü Erciş'de sonlandı.

cabadak.com
Herkesin bir hikayesi vardır. Bunlardan kimi acı, kimi de tatlıdır. Ancak son günlerde kaybettiğimiz şehitlerimiz ile depremde aramızdan ayrılan vatandaşlarımızın öykülerini medyada takip ediyoruz. Yıllarca atanmak için bekleyen öğretmenlerin, atandıkları ilk yıl depremde hayatlarını kaybetmeleri, terhisine birkaç ay kala şehit düşen askerlerimiz, Doğu bölgesine yeni tayin olan polislerimizden şehit düşenler, hepsi acı birer gerçekler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Mayıs 2008 yılında "Kaderden kaçılmaz (Nermin'in hikayesi)" başlıklı bir gerçek yaşam öyküsünü kaleme almıştım. Yaşananların bir bölümü Erciş'de geçiyordu. Şimdi o tarihten sonraki gelişmeleri aşağıda paylaşacağım. Ancak bu yazının devamını okumadan önce beş kısa bölüm halinde yayınladığım bu gerçek yaşam öyküsünü hatırlamak için lütfen tıklayın
Nermin'in Erciş'den kaçışının üzerinden 16 yıl geçmiştir. Bu zaman içersinde Erciş'de bıraktığı oğlunun babası olan Ali başka biriyle evlenmiş. Oğlu da askerliğini yaptıktan kısa bir süre sonra dünya evine girmiştir. Yıllar sonra Nermin oğlunun Erciş'de yapılan düğününe gitmiş, 1,5 yıl sonra da babaanne olmuştur. Aradan o kadar yıl geçtikten sonra oğlunun babası olan Ali ile olan husumet de bitmiş, herkes kendi yoluna gitmiştir. 2010 yılında ise Nermin'in hasta olan kocası vefat etmiş. Nermin'e ölen kocasının maaşı bağlanmıştır.Böylelikle son yaptığı evliliğinin kazanımları, ölen kocasının maaşı ile birlikte evlenirken kendi adına tapusu alınan daire olmuştur.
Mayıs ayında görüştüğümüz Nermin, gelininin hamile olduğunu ve ikinci çocuğunu bu yılın Ekim sonu veya Kasım başında dünyaya getireceğini söylemiş ve Ağustos sonunda Erciş'e oğlunun yanına gitmişti. Bu arada oğlu Erciş'de iki katlı yeni bir ev yaptırmış, eski evlerinden çıkarak Eylül ayında bu yeni evlerine taşınmışlardı.
23 Ekim Pazar günü saat 11.00 civarında Ali, oğlu ve gelinini görmek için Nermin'in de bulunduğu eve gelmiş ve doğum hakkında bilgi almıştır. Ali, Nermin için geçmişte kalmış olmasına rağmen yine de oğlunun babasıdır. Erciş'de olduğu sürece medeni ölçüler çerçevesinde görüşmektedirler. Nermin Ali'ye baktıkça yaşadıklarını hatırlamakta, başlangıçtaki mutlu günleri yanında, evliliğinin son yıllarında çektiği acıları da artık kafasına fazla takmamaktadır. Ona göre kötü günler artık geride kalmıştır. Ali 12 civarında evden ayrılmış ve arkadaşlarıyla her zaman oyun oynadığı kahvehaneye gitmiştir.
23 Ekim Pazar günü saatler 13.41 i gösterdiği sırada Nermin'in oğlu, torunuyla birlikte bahçede çalışmaktadır. 9 aylık hamile olan gelini balkonda, Nermin de salonda koltukta oturmaktadır. Birden yerin altından "vuuuuuuuv" diye bir ses gelmiş. Nermin oturduğu koltukla birlikte bir o duvara, bir öteki duvara gitmektedir. 29 saniye süren sarsıntı saatler gibi algılanmış ve Nermin en sonunda bir pervaza tutunabilmiştir. O anda yaşamdan ümidini kesmiş Kelime-i şahadet getirmektedir. Gelini ise balkon demirlerine tutunmuş bağırmaktadır. Nermin bayılmak üzereyken oğlu, kolundan tutmuş. hem annesini hem de karısını dışarı çıkarmıştır. En büyük şansları evlerinin az katlı ve yeni olmasıdır. Zaten yıkımların çoğu çok katlı binalarda olmuştur. Onların evinde ufak çatlaklar dışında önemli bir hasar olmamıştır.
Daha sonra öğrendiklerine göre 1 ay önce çıktıkları evleri ise yerle bir olmuştur.
Ali'ye gelince o gün gittiği kahvehane enkazından dört gün sonra cansız bedeni çıkarken en çok üzülen oğlu ile birlikte zamanında büyük acılar çekmesine rağmen yine de Nermin olmuştur.