- Kategori
- Eğitim
Vali bey aday memurları bayılttı
Mehmet Ali Bey Tunceli’ deki ilk valimdi. Mülkiye müfettişi kökenliydi. Konuşmayı çok seven bir yöneticiydi. Yaşamın normale dönmesi için samimi bir çaba içindeydi. Sanıyorum o kadar konuşmasını uzatmasının sebebi vatandaşları uyarmak, farklı bir açılım yaratmak, ortak aklı bulmalarını sağlamaktı.
Eğitimi ve çocukları özellikle önemsiyordu. Fırsat buldukça birlikte okullara giderdik. En hoşlandığı şey herhangi bir sınıfa girmek, öğrencilere sorular sormak, iki saat sürse bile hafif ipuçları vererek yanıtı öğrencilere buldurmaktı. Öğretmenlik yıllarımda ben de öğrencileri mümkün olduğunca U biçiminde oturtur, öğrencileri tartıştırır, ipucu vererek sorunun yanıtını onlara buldururdum. İtiraf etmeliyim ki Vali Mehmet Ali Bey benden çok daha sabırlıydı. Öğrencilerin yanıta ulaşması için saatlerini feda etmekten çekinmiyordu.
Zaman zaman törenler gereği öğrencilerle birlikte vali beyi ziyaret ediyorduk. Bu gibi durumlarda Tuncelili öğrenciler kendilerini çok rahat ifade ediyorlardı. Tunceli’nin genel havasını bu öğrencilerin tutum ve davranışlarında, konuşmalarında gözlemlemek mümkündü. Öğrencilerin konuşmaları sanki sloganlaşmış cümlelerden oluşuyordu. Onları her dinlediğimde keşke anne ve babalar daha iyimser olsalar ve geçmişte yaşanan acıların çocuklarını da etkilemelerine izin vermeselerdi diye düşünüyordum. Herkes için eski defterleri sürekli açık tutmanın, kin gütmenin, suçlamanın kime ne faydası vardı? Kaderimiz üzmek ve üzülmek mi olmalıydı?
Mehmet Ali Bey’le uzun süre çalışma şansım olmadı. Rahatsızlandı ve Ankara’da ameliyat oldu. Henüz tam iyileşmemişti ama görevinin başına dönmüştü.
Defterdarlıkta vergi haftası nedeniyle bir tören düzenlenmişti. Tören programında aday memurların yemin içmeleri de vardı. O nedenle Aday memurlar ayaktaydı. Defterdar Selami Bey konuşmuş sıra Vali Mehmet Ali Bey’in konuşmasına gelmişti. Vali Bey salondaki insan yığınını görünce yine konuşmasını uzattı. Vali Bey konuşurken aday memurlardan birisi “pat” diye yere düştü. Arkadaşları alıp dışarı götürdüler. Vali Bey konuşmasını sürdürdü. . Aradan beş dakika ya geçti, ya geçmedi bir aday memur daha düştü yere. Onu da alıp götürdüler. Vali bey ders vermeye devam ediyordu. Ama aday memurlar oldukları yerde sallanmaya başlamışlardı. Sayıları altı yedi kadardı ve hepsi de bayandı. Salonda bulunanlar yönlerini aday memurlara dönmüşlerdi. Hangisi önce düşecek diye onları izliyorlardı. İçlerinden birisi daha yere yığıldı. Vali Bey baktı olacağı yok aday memurlara dönerek:
“Siz benim hastalık dönemime rast geldiniz. Sağlıklı olduğum günlerde olsaydı hepinizi yere yığardım.” dedi.
Sonra izleyicilere: ” En iyisi konuşmamı kısa tutayım. Yoksa hiçbirisi ayakta kalamayacak, çürük diye kimse de almayacak, evde kalacak bunlar. ” diyerek konuşmasını tamamladı.