Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '17

 
Kategori
Sosyoloji
 

Yakın tehdit: Türkiye'nin işgali-3 [ABD'nin saldırı planı]

Yakın tehdit: Türkiye'nin işgali-3 [ABD'nin saldırı planı]
 

Daha önce ABD'nin Türkiye'ye karşı yürüttüğü taarruz planını oldukça detaylı şekilde anlatmıştım. ABD, birçok PKK kaynağında da geçen 100.000 kişilik ağır silahlı ve tam destekli terörist ordusu kurarak Türkiye'ye karşı taarruza kalkmayı planlıyor. Bunu artık biliyoruz ve görüyoruz. 

Bunu ilk kez yazdığımda bazı okurlar çıkıp "Hadi canım sen de, paranoyak adam" demişti. Oysa kısa süre sonra Erdoğan da erkranlardan aynı minvalde bir açıklama yapınca sanıyorum ki burada paranoya değil analiz üretildiğini hep birlikte gördük.

Serinin ikinci yazısında büyük taarruz planında bir öncü adımın atıldığını belirttim. Katar krizi... Ortada en ufak bir belirtisi yokken düdük kadar ülkeye terörist deyiverdi Araplar. Üstelik ABD başkanı gittikten bir iki gün sonra. Yani onun emriyle...

Mesele Türkiye'nin ekonomik kaynaklarının kesilmesidir. ABD-PKK taarruzuna maruz kalacak olan Türkiye'nin ekonomik olarak dayanamaması lazım. Bir fizibilite çalışması olarak bunun için çalışıyorlar.

İDLİB ve AL BAB'A TAARRUZ: RAKKA SONRASI...

Sadece bu mu? "Amerikan İstihbarat Belgeleriyle Kürtler"  başlıklı kitapta ABD'nin Türkiye'ye karşı kurmayı planladığı sözde Kürt devletinin eğer denizle bağlantısı kurulamayacak olursa yaşama şansının olmayacağı açıkça ifade edilmiş. Bu yüzden neredeyse hiç Kürt'ün yaşamadığı coğrafyalar etnik kıyımdan geçirilerek PKK'ya teslim ediliyor.

El-Bab operasyonu bu kitapsızlığı engellemenin bir ayağıydı. Ancak bitmedi. Geride bir İdlib var. ABD-PKK şu an orada sözde kendilerinin de desteklediği ÖSO ve bu planı bilen Türkiye'nin tüm hazırlıklarına rağmen nasıl taarruza kalkıp bölgeyi PKK'ya bırakacağının derdinde. Planlamalar yapılmaya başladı bile.

Bununla birlikte şu an El-Bab'ta sözde bizimle olan ÖSO birlikleri ABD'den gelen emirle Esad ve PKK saflarına geçmeye başladılar. Bir iç karışıklık çıkartılarak Menbiç ve Afrin yönünden (Ama özellikle Menbiç... Çünkü Rakka işi bitince teröristler olanca gücüyle oraya gelecekler) taarruza kalkılacak ve Türk ordusuna saldırıya kalkışacaklar. ABD de bölgenin PKK'nın eline geçmesi için destek verecek.

ÖNCE BİR MİKTAR KAOS GEREK

Bu süreçte sadece PKK mı kullanılır, yanına IŞİD mi eklenir, bir miktar FETÖ desteğinden mi yararlanılır yoksa başka bir şey mi yapılır bilemiyorum ancak rahat durmayacakları kesin. Tehlike büyük, hem de çok büyük... ABD'nin elinde bir sürü silah var. Birini, bir kısmını, hepsini veya zulada beklettiği bilinmeyen bir türünü kullanabilir.

Ancak tek bildiğimiz kullanmak üzere olduğu ve tehlikenin tam dibimizde, bir adım ötemizde olduğu. En azından bu açıdan ABD'nin ne planladığını biliyoruz.

Bu sırada Türkiye İdlib'e saldırı olursa mutlaka bölgeye girecektir. Ancak bunu da engellemek için elindeki kartları kullanarak Suriye-Türkiye-Rusya arasında bir kriz çıkarmaya veya Rusya ile birşeyler karşılığında anlaşma yoluna gitmeye çalışacaklardır.

Kısacası 2017 yılı içerisinde ABD çok daha fazla kan dökmeyi ve daha fazla etnik temizlik yapmayı planlamaktadır. Şu an içerisinde olduğumuz tehdit 15 temmuz gününden az değil, hatta belki ondan fazladır. Bir anlık rehavet ABD'nin yüzbinlerce insanın kanını oluk oluk akıtması anlamına gelecektir. 

Teknik olarak bunu ne pahasına olursa olsun deneyeceklerdir. Mesele bizim bu anda ne yapacağımızdır. Elbette Rusya'nın da öyle... Zira Rusya burada ABD'ye bir an bile destek verecek olursa karşılığında ne alırsa alsın 3. dünya savaşında kurtuluşu için en önemli cephede şimdiden ayağına sıkmış olacaktır. 

RUSYA VE ÇİN'E TAARRUZA BİR ÖN HAZIRLIK

Türkiye'ye yapılacak bu yanlış Türkiye'yi de İran'ı da ateşe atar. Türkiye ve İran giderse Rusya'nın güney sınırları dev bir Amerikan bayrağına sarılmış olur. Bu durum teknik olarak Çin'in de batı sınırlarının büyük bir tehlike altına girmesi demektir. Bu yüzden öncü saldırı olan Katar operasyonunda Çin ve Rusya'nın hamleleri büyük önem taşımaktadır.

Dünya son hızla üçüncü dünya savaşına doğru gidiyor. Bunu zekasına güvendiğim Putin'in de bildiğini düşünüyorum. Putin, kağıt üstünde PKK üzerinde etkili olabileceğine inanarak PKK'ya yatırım yapma yoluna giderek Amerika'yı kenara sıkıştırdığını düşünse de PKK'nın özbeöz ABD çocuğu olduğunu ve ABD'den gelecek tek bir emirle Rus kanında banyo yapmaktan çekinmeyeceğini biliyor olmalıdır.

Rusya'nın tarihten ders almış olacağına da inanmak istiyorum. Birinci dünya savaşında İstanbul Boğazını almak isteyen İngilizlerin tek derdinin boğaz olmadığı, o boğazı alması halinde Rusya'nın denizlerde bir daha nefes dahi alamayacak hale gelmesini planladıklarını iyi bilir Ruslar.

SATRANÇTA TAŞ VERMEDEN RAKİBİ MAT ETME PLANI

Bugün aynı oyun farklı bir isimle yine sahnede. Bu kez Rusya'nın güneyinde ekonomik ve askeri olarak Rusya'nın ortadan kaldırılmasına ön hazırlık yapılıyor. Türkiye ve İran bitirilmek isteniyor. Katar sadece bir piyondur. Türkiye ve İran kaledir. Rusya ve Çin vezirle şahtır. 

Rusya ve Çin eğer karşısında tek taşını bile kaybetmeden ABD'nin şahını görmek istemiyorsa önce Katar gibi bir piyonu vermemeli ve Türkiye ile İran gibi kalelerini bir fil (Suriye-PKK) uğruna feda etmemelidir.

Bu satranç sahada oynanıyor. Son derece kirli şekilde... Ancak kaybeden kazanmak için bir kez daha oynamak isterse taşlar yeniden dizilmeyecek. Kaybeden yok edilecek. Umuyorum ki ABD'nin bu vahşi, etnik kıyıma dayalı ve herhangi bir ahlaki temele dayanmayan hamleleri boşa çıkar. Zira ABD'nin kan dökmeyi bıraktığı gün, dünyanın büyük ölçüde huzura erdiği gün olacaktır.

 

 
Toplam blog
: 352
: 2915
Kayıt tarihi
: 05.06.10
 
 

Jack Amca, düşünsel dünyasındaki gelişmeleri dışa vurmak niyetiyle başladığı yazı yazma sevdasına..