Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '09

 
Kategori
Hukuk
 

Yargıda usul yasası

Yargıda usul yasası
 

Söze ne hacet


Türk yargısı başından beri yargılama yaparken taraflara adeta işkence eder gibi usuller uygulamaktadır. Yargılamaya ilişkin Usul Yasamız son derece ilkel. Ortaya bir iddia atılıyor ve bu iddiaya kanıt aranıyor.

Gelişen bilim ve teknoloji sayesinde bir köy haline gelen dünyamızın neresinde insanlık için hangi kolaylık varsa onu derhal Türkiye’ye getirip Türk insanının da kullanımına sunmak benim gibi sıradan insanların yapacakları işler arasında değildir.

Millet adına devlet ve hükümet yetkilerini kullanan kamu görevlilerimiz bu konulara neden el atmazlar. Türkiye’mizde bir yargı davası neden aylarca ve hatta yıllarca sürer gider.

Bizler sıradan insanlar olarak, başımıza bir iş geldiği zaman, medeni bir insan gibi yasal yollara başvurarak onun çözümünü arama hakkımız yok mudur? Devletimiz bizim vergilerimizi alarak bu türden işleri yapmayacak da başka ne yapacak? Tabii ki, yatırım da yapacak. Ama hak arama özgürlüğümüzün yaşaması ve de korunması en öncelikli sorunumuzdur.

Medeniyetten az çok nasibini almış bir ülkede basit bir dava senelerce sürebilir mi? Seneler sonra elde edilecek olan bir hakkın davacısına neler kaybettireceğini hesap eden birileri olmalıdır.

Başka bir açıdan bakıldığı zaman, çok kısa olan insan yaşamı, seneler sürecek bir davanın sonucunu görmeye izin verecek midir acaba?

Bu düşünceler insanın kafasında yoğunlaşınca, sorununu dava açarak mı yoksa bireysel gücü ile mi halletmek arasında büyük bir ikilem yaşadığı ortadadır. Ne yazık ki, birçok insan bu nedenlerle “İhkak-ı hak” yapmaktadır. Yani kendi sorununu kendisi halletme yolunu seçmektedir.

Anarşi ve teröre davetiye çıkaran bu durum daha nekadar ülkemiz insanının canını yakmaya devam edecektir. Bunu şimdiden bilmek imkânsızdır. Zira artık sorumluluk mevkilerinde bulunan insanların bu konulara ilişkin söz ve beyanlarına güvenmek mümkün değildir.

Ben kendimi bildim bileli hemen bütün hükümetler, bu konulara ilişkin ciddi bir adalet reformu yapmanın gerekli olduğunu söylerler. Ne yazık ki, hiçbir hükümet bu konularda dişe dokunur bir adım atamamıştır. Kim bilir belki de adım atmak istememişlerdir.

Şimdi güncelliğini koruyan Ergenekon davasında yargılananlar, yargının insanlara yaptığı bu işkenceleri görünce bazı çevreler adeta ayağa kalkıyorlar. Peki şimdiye kadar nerelerdeydiniz.? Bunlara günaydın demek gerekir.

Sıradan Türk insanı, bugüne kadar işte bu yasalarla ve bu usullerle hakkını aradı, yargılandılar. Neden sesiniz çıkmıyordu? Demek oluyor ki, bu elit çevreler kendilerinin de bir gün yargı karşısına çıkma ihtimallerini dahi hesap etmemişlerdi.

Amerika’yı yeniden keşfe gerek yok. Batı ülkelerinde yargılama usulleri neyse bizim ülkemizde de aynı usuller getirilip uygulansın. Buna kimse karşı çıkmaz. Ben bir günde diyorum ama onlar bir ayda bu acayip Yargılama usul yasasını değiştirebilirler.

Bunu şu anda yapması gereken elbette ki hükümettir. Onca eleştirileri göğüsleyeceğine, oturup bu sorunu çözerek yoluna devam etmelidir. Bu kimseye bir şey kaybettirmeyeceği gibi ülkemize çok önemli bir değer kazandıracaktır.

En başta Türk halkının ve tüm dünyanın Türk yargısına olan güven duygusu artacak, mahkemelerin iş hacmi azalacak, insanlarımız geleceğe daha büyük bir umutla bakacaktır. Geciken adaletin adaletsizlik olduğunu kim bilmez? Galiba sadece bizim hükümetlerimiz bunu duymamıştır.

Onlar da sıradan vatandaş olunca mutlaka bütün bunları çok iyi anlayacaklardır. Bundan hiç kuşkum yoktur.

 
Toplam blog
: 72
: 525
Kayıt tarihi
: 20.07.08
 
 

Trabzon doğumluyum. Bir kamu kurumundan emekliyim, İktisat Fakültesi mezunuyum. İdeolojik saplant..