Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşam mücadelesi

Yaşam mücadelesi
 

Vaktiyle bir adam varmış. Adı mustafa, henüz daha yeni evlenmiş eşiyle bodruma balayına gitmişler. Güzel bir balayı geçirdikten sonra mustafa işine dönmek zorundadır. Mustafa ankarada ikamet ediyor. İşleri de epeyi iyi ajan olarak çalışıyor. İşleri nedeniyle sık, sık yurt dışına gitmek zorunda kalıyor. Eşide böyle günlerde annesiyle bazende kayın validesinin yanında kalıyor. Sabır içinde eşinin gelmesini bekler hayat ikisi için özlem dolu ve hasret içinde geçiyormuş. Bu arada Mustafa Türkiye ye döner fakat onu burada bir sürpriz beklemektedir. Mustafa yurt dışındayken çok önemli bilgiler öğrenir bu bilgileri bir cd’ye kaydetmiştir. Niyeti bu cd’yi Türk bürokratlarına teslim etmektir. Lakin Amerika'lı ajanlarda Mustafa’nın bu bilgileri aldığını öğrenmişlerdir. Mustafanın Türkiye’ye döndüğünü öğrenirler. Araştırmalarında Ankara da olduğunu tespit ederler mustafanın bunlardan haberi yoktur.

O Türkiye'ye gelmenin sevinciyle ve eşine kavuşmanın hayaliyle yaşamaktadır. Eşine telefon eder ben geldim der Ayşede eşinin yanına gider ve buluşurlar Ayşe burada mustafaya müjdeyi verir bir bebek bekliyorum. Der eşi de heyecanlı, heyecanlı sorarak kaç aylık Ayşede sevincinden olsa gerek kaç aylık olduğunu söylemez. Eve gidelim orada bebek için aldığım malzemeleri göstereyim. Der ve hakikaten gerekli olan malzemeler alınmıştır. Mustafa eşini öperek derki sana söz veriyorum. Bundan sonra çok iyi baba olacağım der ve Ayşe’ye derki çok önemli işlerim var. Geldikten sonra beraber kutlarız diyerek ayrılırlar. Mustafa hızlı adımlarıyla evden çıkarak arabasına biner işi gereği cd’yi yerine teslim etmesi gerek mutafa artık bir kader yolcusudur. Arabası seyir halindeyken eşinin kaç aylık ve kız mı oğlan mı diye sormayı unuttuğunu düşünürken yabancı bir arabanın kendisini izlediğini anlar dikiz aynasından göz ucuyla bakar ve birden hızlanır. Diğer ajanlarda arabayı takibe başlar ve kovalamaca başlamıştır. Mustafa arabasının yönünü değiştirerek ters yönü tercih eder. Böylece kurtulabileceğini düşünmüştür. Trafik alt üst olmuştur ne yazık ki ajanlarda Mustafa’yı bırakmak istememektedirler. Ajanlarda yolun kaşı yönünden ateş açarak mustafanın kullandığı arabanın sol tekerleğinden vurarak arabanın yoldan çıkmasına sebep olur arabası takla atarak yuvarlanır bu kazadan sonra Mustafa’yı yoldan geçen vatandaşlar kurtarır. Bu arada arabası da büyük bir patlamayla yok olur olay yerine cankurtaran gelir ve Mustafa’ya ilk yardım yapıldıktan sonra hastaneye kaldırırlar. hemen ameliyata alınır ve ailesine haber verilir ailesi hemen apar topar gelirler.

Hemen durumu yetkililere sorarlar hastanın durumu nedir doktor bey doktorda yoğun bakımda Allahtan ümit kesilmez hasta için dua edin der ailesi büyük bir sabır içinde gelişmeleri beklemektedir. Ne yazıkki Ayşe büyük bir depresyona girmiş. Annesi ve babası kızlarını hastaneye yatırırlar. Daha sonra Mustafa’nın yanına gelerek kayın pederi eşinin eve gitmesini söyler kendiside refakatçı olarak kalır doktorlarda ameliyat sırasında kalp atışlarının durma noktasına geldiğini ve acil kalp şoklaması yapılır defalarca yapıldıktan sonra hasta hayata merhaba der fakat Mustafa için artık zorlu günler başlar bütün müdahalelere rağmen ömrünü felçli olarak geçirmek zorunda kalır. Doktorlar yurt dışına giderse biraz daha iyileşme imkânı var ama epeyce masraflı der. Bu arada Mustafa’ya elçilik bir adam gönderir geçmiş olsun dileklerini sunar ve CD’yi Mustafa dan dan alır birde sayın elçinin size sürprizi var Avrupa'da hastanede tedavi masraflarını karşılayacak ayrıca bir daire alınacak deyip gider Mustafa’nın ailesi bu habere çok sevinmiştir. Ayşede kendisini toparlamış ve bir oğlan dünyaya getirir. İsmini Orhan koyar Ayşe geçirdiği depresyondan kurtulunca artık eşi ve oğlu için güçlü olmak zorundadır. Ailesini Avrupa'ya götürdükten sonra kendisi öğretmen olarak çalışmaya başlar. Mustafa bundan sonra tedavilere başlar uzun tedaviler sonrasında tedaviler neticeye ulaşır. Mustafa konuşmaya ve ellerini oynatmaya başlar. birde psikoloji tedavisine başlar oda uzun bir tedaviden sonra pisikolojisi ve morali düzelir ama hayatını tekerlekli sandalyede geçirmek zorundadır.E şinin ve oğlu Orhan’ında desteği ile Polisiye roman yazmaya başlar. Ailesi yazılan romanını kitap yayın evine verir onlarda inceledikten sonra yayınlarlar halk romanını benimsemiştir. Mustafa meşhur bir romancı unvanını alır hayatlarını mutlu şekilde yaşarlar.

 
Toplam blog
: 22
: 850
Kayıt tarihi
: 07.06.07
 
 

Kitap okumayı, sehayat etmeyi, kısacası hayatı dolu, dolu yaşamayı severim. Hayatın acı ve güzellikl..