Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '18

 
Kategori
Sinema
 

Yasin Uslu "Sinema Babamın Ahı"

Yasin Uslu "Sinema Babamın Ahı"
 

Yasin Uslu M.Haluk Yalçınkaya


Ramazan bayramının ikinci günü, çay bahçesinde otururken kafe'de oturan birini gördüm.Kendi kendime kim bu? Tanıyorum dedim ama nerden tanıdığımı hatırlayamadım. Ertesi gün plaj'ın karşısında gene bir kafe'de otururken aynı kişiyi görünce hemen anımsadım.

İki sene önce röportaj yapmak istediğim ama yoğunluğundan bir türlü karşılaşamadığım yönetmen  Yasin USLU olduğunu hatırladım. Yanına yaklaşıp kendimi tanıttım ve röportaj yapmak isteğimi yineledim. O da kibarca beni misafir edip yapabileceğimizi söyledi.

Hemen merak ettiklerimi sıraladım ve güzel bir sohbet oldu.

 

M:Haluk Yalçınkaya: Sinema'ya nasıl başladınız? Nerden aklınıza geldi sinema sanatı ile ilgilenmek?

Yasin Uslu:Sinema ve TV ile buluşmamın gizli kahramanı sanırım babam. Küçükken o kadar çok TV seyrediyordum ki babam bana “Otelevizyonun içine gir orda kal” diye hep kızardı. Abimde oyuncakları parçalardı, motorlarını alırdı "Sen de o motorlarla boğul" derdi. O Makina Mühendisi oldu ben de Radyo Televizyonu kazandım. İşin aslı sinema ile ilgilenmek çok hesaplı olmadı.. Çok da mutluyum. İyi ki babam böyle güzel bir “ah etmiş”. Savaş pilotu olmayı hayal ederken yönetmen oldum. Allah’ın güzel bir hediyesi bana bu meslek.

 

M:Haluk Yalçınkaya : Kısaca sizi tanısak ? Sinema eğitimini nerde nasıl aldınız ?

Yasin Uslu: Ankara doğumluyum. İlkokul ve liseyi  Ankara da okudum. Üniversiteyi İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon Bölümünde okudum. Üniversite yıllarım özel kanalların kurulması sürecine denk geldi. Sektör bu kadar kalabalık değildi. Usta çırak ilişkisi had safhadaydı.

 

M:Haluk Yalçınkaya :  Profesyonelliğe ve yönetmenliğe geçişiniz nasıl oldu?

Yasin Uslu: Üniversitede okurken bir post prodüksiyon şirketinde kamera asistanı olarak çalışmaya başladım. Yani asıl eğitimimi okurken setlerde alıyordum. Okulluyum ama alaylıyım. Üniversite bitincekameramanlığabaşladım. İlk görüntü yönetmenliğim 2000 yılında Zor Hedef isimli dizide oldu. İlk yönetmenliğim ise Most Prodüksiyonun yapımcılığında "Sıla" isimli diziyle oldu. Ben bu projeye görüntü yönetmeni olarak başladım, ancak ikinci sezonda projenin yönetmeni, sahibi değerli ve çok özel insan Gül Oğuz’un sayesinde onun talebiyle yönetmenliği  devralarak yönetmenlik hayatına geçtim. Ayrıca yönetmenliğe geçişimde sevgili şahane insan Itır Esen’in ödenemez hakkı vardır.

 

M:Haluk Yalçınkaya : Bursa ile bağlantınızı sorabilirmiyim ?

Yasin Uslu :Evet, babam  Bursalı, annem de babam da Bursa’da yaşıyorlar. Yıllarca Ankara’da kaldılar ama Bursalıyız. Bursa nüfusuna kayıtlıyım Bursa'da evimiz var sık sık Bursa'ya gelir giderim. Yani Ankara İstanbul Bursa üçgeninde Bursa çok özel bir yerde.

 

M:Haluk Yalçınkaya : Yönetmen olmasaydınız ne olmak isterdiniz ?

Yasin Uslu: Sinema'dan önce lise yıllarında en çok istediğim meslek pilotluktu. Savaş uçağı pilotu olmayı çok istiyordum. Ama olamadım ne yazık. Pilotluğa merakım büyük, fırsat buldukça havacılıkla ilgili aktiviteler yapıyorum. Henüz resmi lisansımı vakit bulup alamadım. Ama uçmak, uçak kullanmak çok büyük keyif benim için. Uçan adam olmak çok özel bir duygu ve ayrıcalık. 

 

M:Haluk Yalçınkaya: Her yönetmenin farklı bir sinema dili var, sizin anlatmak istediğiniz ne?

Yasin Uslu: Bizim değerlerimiz çabuk kayıp oluyor. TV ile büyüdük. TV ile gelişiyoruz. Şu an TV ve telefonlar genç nesil için gizli bir tehlikeyi de barındırıyor. Boş, derinliksiz, sığ ve negatif amaçlı görseller, projeler ile uyuşuyor, tekilleşiyor ve hedeflenen şekilde değişiyoruz. Sosyal medya çok yoğun kullanılıyor.İnsanların birbiriyle kültür alışverişi ciddi şekilde başka boyutta artık. Okuma, araştırma ve sohbetdeğişti. Belli bir azınlık bunu pozitif olarak elbette kullanıyor. Ama çoğunluk için bir tehlike var. Benim olaya bakışım ise bu negatifliğe kapılanlara bu işi doğru projelerle uyandırmak.  Doğru bilgiler vermeliyiz, doğru işler yapmalıyız diye düşünüyorum. Derinliği olan, insanların seyrettiği zaman öğrenebileceği, farkındalığına biraz katlı sağlayabileceği eserler yapmaya gayret ediyorum. Çanakkale savaşını anlatan “Seddülbahir 32 Saat” çok hesaplı bir projeydi.  Çok istediğim bir işti. Senaryosuna katkı yaptığım örnek bir iş benim için. Gurur duyduğum bir iş... Bana gelen projelere küçük dokunuşlarla bu anlamda kendimden bir şeyler koymaya dikkat ediyorum.

 

M:Haluk Yalçınkaya: Sinemada siyaset'e inanırmısınız? Sizce sinemada siyaset olmalı mı? Olmamalı mı?

Yasin Uslu: Sinema ile politika yapmayı sevmiyorum. Bende siyasetin yeri sinema değil. Yapana saygım var kendi bilir. Yapacağım işin taraf olmasındansa, birleştirici bir duruş sergilemesini yeğlerim. "Bizim Hikaye" filmimde siyasi bir duruş bana göre yok. Filmimde yegane mesaj birleştiricilikten, barışan başka bir şey yok.

 

M:Haluk Yalçınkaya:  Sizin bir filmi çekerken ya da çekmeden önce hangi aşamaları geçiyorsunuz?

Yasin Uslu: Senaryoya hakim olmadan kesinlikle sete çıkmıyorum. Yönetmen için tek gerçek var o da senaryo. Senaryoyu yazanın ne amaçla yazdığını iyice anlamadan sete çıkmamak en doğrusu. Defalarca okuyorum. Sonrasında o senaryoyu kendim yazmış gibi oluyorum. Oyuncularla çalışmak için de gerekli bir süreye ihtiyacım var. Çünkü oyuncular o karakteri algılamaları özümsemeleri artık o karakter olmaları gerekiyor. Yönetmen, senarist ve oyuncunun paylaşım halinde çok doğru bir süreç geçirmeleri gerekiyor. Senaryoya inanmadan sete çıkmamak gerekiyor. Ayrıca seyirci samimiyet ister. Ekibin samimi ve inançlı olması gerekiyor. İnanırsanız güzel iş yaparsınız. Güzel iş doğru iş midir, seyircinin işi midir orası tartışılır

 

M:Haluk Yalçınkaya:  Film festivallerindeki filmler hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Yasin Uslu: Benim için bir filmi çok sayıda insanın seyretmeli. Derdimizi anlatalım ama izlensin ve elbette ödül de alsın.

 

M:Haluk Yalçınkaya: Yeni projeniz hakkında spoiler verir misiniz?

Yasin Uslu: TRT Belgesel için hazırladığım yeni bir projem var. Amacım Türk Belgeselciliğine bakış açısını değiştirmek. Belgeselin adı "Uslu Duramayanlar". Konum olarak belgesel gözüküyor ama biraz komedi var içinde bolca adrenalin ve ekstrem var. Yurtdışında çekilecek yoğunlukla.  Dört farklı insanın buluşması ve onlardan istenilenlerin yapılması. Hepsinin ayrı bir hikayesi var. Kurgusal bir hikaye ama durum ve yaşanalar gerçek. Kendim için yeni bir şeyi deniyorum. Umarım beğenilir.

 

Bursa'da belli bir süre yaşayan ve babasının ahına kapılan (gerçi böyle ah herkesin başına) değerli yönetmen Yasin Uslu'ya teşekkür ederim. Çalışmalarını yakından takip etmeye devam edeceğim.

İyi Seyirler MHY

 
Toplam blog
: 136
: 6807
Kayıt tarihi
: 09.05.15
 
 

Kültür ve sanat alanında araştırmalar yapıyorum. Birçok yayına sinema ve tiyatro alanında yazılar..