- Kategori
- Öykü
Yatağıma gel ama virüsünü getirme (Son)

Drew Darcy
Melda, üçüncü bebek hayalini ve bu vesileyle bir saçmalıktan öteye geçmesi mümkün olmayan evliliğini kurtarma umudunu kaybetmiş olmanın hezimeti omuzlarında, bir doktor muayenehanesinin bekleme salonunda oturmuş test sonuçlarını göstermeyi bekliyor ve günlerdir çektiği ağrıların sona ermesini diliyordu. Üstelik bu her tarafı beyazla kaplı adeta buzdan yapılma muayenehanenin bekleme salonundaki herşey onu rahatsız ediyordu... İçinde engel olamadığı bir kirletme endişesiyle birleşen yerdeki beyaz halıya ayağındaki galoşa rağmen basamama sıkıntısı bile yere iğreti basmasına sebep oluyor ve tam karşısında oturan kadının kırmızı topuklu çizmeleriyle bembeyaz halıyı çiğneyişine ve sekreterin de onu galoş giymesi için uyarmamış olmasına tahammül edemiyordu. Doktorun tuhaf sekreterini dikkatle süzdü. Telefondaki soğuk sesine inat her karşılaşmada sıcaklığını hissettirmek için ne kadar kendini yırtsa da bunu bir türlü başaramayan bir buz prensesiydi adeta...
Melda bütün bunlarla uğraşırken doktorun odasının kapısı açıldı ve gebe bir kadın neşeyle çıktı odadan. "Buyrun" dedi çıkan hastanın ardından buz prensesi ve Melda bu defa bir an önce çektiği ağrılardan kurtulma umuduyla kalktı yerinden. İçeriye girdiğinde doktor hemen test sonuçlarına uzandı ve baktığı anda yüzü karardı... "HSV virüsü" dedi sıkıntıyla "Tahmin etmiştim." (ama konduramamıştım der gibi)...
Melda anlamadı tabi, merak dolu gözlerini yıllardır gelip gittiği doktoru yanıtladı. "Genital Herpes yani genital bölgede bir tür uçuk, cinsel yolla bulaşan bir virüs... İlaçla tedavi etmeye çalışacağız fakat şunu da söylemem gerek ilaçlar virüsü tam olarak yok etmeyebilir..."
Melda, bütün tepkisizliğini yüzüne takınmış, aylardır yaşananlardan uyuşmuş bedeniyle öylece doktorun karşısında oturuyordu. Kendisi bile artık ne hissettiğini unutmuş, doktorun penceresinden belki de artık s/onsuzluğa bakıyordu...
Doktor reçetesini yazdı, dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Bu açıklamaların sonunda doktorla Melda'nın gözleri başka birine ait bir ahlaki problemde buluştu...Doktor bu evli kadının kocasını aldatma ihtimalini düşük bulduğundan kocasının başka bir kadından bu hastalığı kapmış olabileceğini düşünerek "Tabi eşinizin de doktora görünmesi gerekecek..." diye eklemeyi de unutmadı, adamı da açıktan zan altında bırakmamış olmayı dileyerek...
Melda odadan çıktığında artık vücudunda Mayıs'ın bir parçasını taşıdığını düşünüyordu... Ne kadar mücadele etse de belki de hiç yok edemeyeceği... Mayıs'ın ta kendisiydi bu virüs adeta, nasıl evliliğine bulaşıp bir daha yok olmadıysa Mayıs, belki de HSV de hiç yok olmayacaktı bedeninden. Kocasının o kadınla da korunmadan seviştiğini düşündü ve sonra acıyla aptallığına güldü. Kocasının gözü ailesini dahi görmeyecek kadar kördü, sevişme anında hastalık, hamilelik düşünecek iradeyi kaybedeli zaten çok zaman olmuştu. Az önce kalktığı bekleme salonundaki koltuğa oturdu, kalkıp çıkmaya gücü yoktu...Öyle ki buz prensesinin bir sonraki hastayı çağırışını dahi duymayacak kadar sağırdı.
"Buyrun Mine Hanım, doktor bey sizi bekliyor."
Melda, içinde bu evliliği ayakta tutmaya dair kalan son umudunu da kaybetmiş, bedenine ilerleyen virüsün izlediği yoldaki mihenk taşlarından birinin az önce tam karşısında oturduğundan habersiz, içinde taşıdığı HSV'yi içtiği ilaçların etkisiyle hissetmeyen Mine'nin, kıvrılarak uzaklaşan bedeninde güzel bacaklarının altında salınan kırmızı çizmeleri izliyordu bilinçsiz...