- Kategori
- Deneme
Yavrum

YAVRUMUN RENGİ
Kulaklarımın içinde çınlıyor. Bardaktaki buzlar gibi sert bir kütleyim şimdi. Erime saatimi bekliyorum. Yavaşça alkole karışıyorum. Hayatında görüp görebileceğin en sarhoş edici karışımım ben!
Göğsümü ağrıtan, dumanının ağırlığı değil sanırım. Kokunun da o hadde ağır olduğu söylenemez. Hayata yaptığın kucak dansı sonunda senin yorgunluğun gözlerinden okunurken, sana senden başka üzülen yok. Şaşırdın mı yavrum? Bu dünya bu kadar bencil işte. Ruhun gizi kendini bir duvar dibinde öldürmeye hevesli.
Dans pistinin kaygan zemini ya da sahnenin renkli ışıkları yanıltmasın seni. Esas güzellik, sahnenin arkasında ve pistin etrafındaki masalarda. Dans ederken savurduğun eteklerin de saçların kadar yalancı. Ama sen yine de güzelsin yavrum, hayatın sana geçtiği en güzel kıyak gözlerindeki ışıltı. Ve şimdi o ışıltı, sarhoşluk kusuyor.
Ses tonun eşsiz mi değil mi bunu şu an kestiremiyorum. Ruhuna, karakterine edecek lafım yok. Hadi bu karışımı çek içine ve dönen başını, yılgın omzuma yasla. İşte yavrum, hayat dediğin bu kadar “yalnız”.