Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

09 Mayıs '12

 
Kategori
Siyaset
 

Yeni Anayasanın gerekçesi anlaşılıyor...

Yeni Anayasanın gerekçesi anlaşılıyor...
 

Neymiş. Başbakanımız iki yıllık yüksek okulu mezun olduğu için, Cumhurbaşkanı olamıyor… Onun için yeni bir Anayasa yazılacak, orada Cumhurbaşkanı terimi yerini Devlet Başkanlığına bırakacak ve daha gevşek koşullar taşıyacak. Ondan sonra Meclis’te filan tartışılacak ama öylesine… Hem Meclis kimin meclisi …Milletin mi, AKP’nin mi..? Orada istedikleri gibi at oynatmıyorlar mı?

Şimdi bu gibi ehten püften nedenler için koca bir Anayasa’yı değiştirmeye değer mi? Yanlış bir iktidar olan AKP tarafından yazılıp , yaratılacak olan Anayasa zaten çıktığı andan itibaren bühtan durumuna düşecektir. Çünkü, Meclis’te muhalefet yoktur.. Yenilmiştir; yerlere serilmiş durumdadır. Sadece varmış gibi, Osman Bey’in pehlivanı gibi ortada gezip durmaktadırlar… Yoksa onların itirazları; onların Anayasaları, onların değişiklik önerileri, ve önergeleri saygı görecek midir? Kendileri ne kadar saygı görüyorsa, Anayasa itirazları da o kadar saygı görebilir. Altta kalanın ve yenik olanın itirazlarına kim aldırır… Kim korkar hain kurttan… Atı alan Üsküdar’ı geçer… Yeni Anayasa da çıkar … Çıkar ama …

Ortada seçmen’in oy oranlarını aksettirmeyen bir iktidar var. Onun altında da, yanlış bir muhalefet… Niye yanlış olduğunu, tümü biliyor da , ilk önce Gürsel Tekin gördü. Ve itirazını yaptı. İtiraz kime? Kemal Kılıçdaroğlu’na mı..? Yooo… Gidişe… Doğruyu gördükleri halde, açıkça söyleyemeyen; durmadan kendi aralarında, fıs fıs fıs …dedikodu ettikleri halde yeni bir oluşum yaratamayan adamlara..Yani hal ve gidişe…

Kemal Kılıçdaroğlu kötü adam mı? Bunu hiç kimse söyleyemez. İnönü’ye benzeyen, tertemiz, hiçbir hatası olmayan güzel bir insan. Ama yanlış bir insan! Bunu herkes biliyor, ama gerekeni yapamıyorlar…Ondan sonra Büyük Başbakan her gün onlarla dalga geçiyor, adeta alay ediyor… Bu nedir? Yenilgiyi baştan kabul edip, maaşları alıp, susup oturmak mı? Hadi erkekleri anlıyorum da, orada bu partiyi temizlemesi gerektiğine inandığım birkaç tane bayan milletvekili de var… Onlar niye oturuyor?

Bu böyle gidecek olursa; bu böyle gider… Millet de bu hikayeyi daha çok  dönemler seyreder. Gürsel Tekin’in davranışına hayran oldum. Yenik bir ekip de bulunmak istemedi. Geri çekildi ama konuşmak istemiyor; bu kendince hatadır… Bir şeyler görüyorsan, korkma , konuş söyle… Ne o? Çekilmenin gerekçesi ne? Sorunca… “HİÇÇÇ ..” deyip, duruyor… Aile içi kavgaymış… CHP’nin kavgası hiç tükenmez, ama o kadar adam arasından doğru adamı da bulduğu da görülmemiştir, doğruları da… Doğrular her zaman vardır da… Peşinden gidenler nerede? Bu takım mı, ciddi bir Anayasa eleştirisi getirecek… Hadi bakalım, Allah gayret kuvvet versin…

Sayın Başbakanımız, İtalya’daki Sağlık Kürü’nden sonra memlekete gelecek ve yeni Devlet Başkanlığı içir kolları sıvıyacak…Yalnız, ona Cumhurbaşkanı ne kadar yardımcı olacak merak ediyorum… Derin, minnet duyguları içinde … (Bu kadar süreyle Cumhurbaşkanlığı köşkünde oturmak kolay mı) bunu kime medyun? Yok canım… öyle bir şey söylenemez. Bileğinin hakkıyla , Türkiye’yi her yerde temsil etti… (daha doğrusu ailecek ettiler…) Bundan dolayı artık, Sayın Başbakan’ın Devlet Başkanlığı’na yeşil ışık yakmayacak mı? Gelin buyurun oturun… Demeyecek mi? Peki, ondan sonra, Sayın Cumhurbaşkanı ne olacak? Meclis’te sade bir milletvekili mi, yoksa sade bir vatandaş mı? Bu durum ona biraz dokunmaz mı? Eee… Sayın Cumhurbaşkanının da iktidar partisi içinde epey bir oyu var diye biliyoruz… Kolay mı?

Şimdi içten içe bu meseleler konuşuluyor. İçten içe ince hesaplar yapılıyor. Bu arada , durmadan Yeni Anayasa’yı hazırlamadan sorumlu kişi olan Kuzu ne yapacak… kuzu kuzu oturacak mı?

Şimdilik, bakalım çevre ülkelerin bozuk giden durumlarını yönetmeye uğraşıyoruz… Yok Suriye, yok Irak, yok İsrail… Konuşuyoruz da konuşuyoruz… Konuştukça bu ülkeler, daha da batıyorlar mı ne? Yoksa, yepyeni bir Muhalefet mi yükseliyor… Yaşasın “Müslüman Kardeşler” … Yaşasın onların getireceği yeni dünya düzeni… Altı yüz yıldır gelmedi, şimdi gelecek de. Kim getirecek, İran mı? Yoksa.. Kim ?

İşte Patagonya’da işler böyle yürüyor. Yürüyor mu, sürünüyor mu onu Allah bilir…

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara