Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Yeni bir düşünceye doğru...

Yeni bir düşünceye doğru...
 

21. yüzyılla birlikte içinde bulunduğumuz bilgi çağında yaptığımız iş ne olursa olsun her zaman kendimizi güncelleştirmemiz, bildiklerimizin doğruluğunu da "doğru" olarak adlandırmadan önce sorgulamamız ve araştırıcı bir yapıya sahip olmamız oldukça önemlidir.

Geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarımızla birlikte "Eğitim’de yenilik" temalı proje tabanlı bilgisayar eğitimine katıldık. Eğitimin bir bölümünde bizlerin öğrencilik yıllarımızda henüz duymadığımız ama sonrasında aşina olduğumuz beyin fırtınası yöntemini uyguladık.

Öncelikle rastgele dörder kişilik gruplara ayrıldık. Bizlere verilen yönerge: “Son 100 yıldaki hangi beş ile on bilimsel keşif veya teknolojik icat insanlık ve tarih üzerinde (olumlu veya olumsuz) en büyük etkilere sahip olmuştur?” idi. Önce kendi yanıtlarımızı oluşturduk sonrasında grubumuzdaki arkadaşlarımızla düşündüklerimizi paylaştık. Grubumuzda düşündüklerimizi diğer gruplardaki arkadaşlarımıza anlattık. Bakın ortaya nasıl bir tablo çıktı:

-Nanoteknoloji

-Ay’a çıkılması

-Atom bombası

-Nükleer silahlar

-İletişim teknolojileri(Bilgisayar, internet ve cep telefonu vs.)

-Ulaşım araçlarının yaygınlaşarak hızlarının artması

-Tıptaki görüntüleme sistemlerinin bulunması

-DNA’nın şifresinin çözülmesi ile insan genomunun araştırılmaya başlanması

-Atom’un parçalanarak en küçük yapıtaşı olmadığının bulunması

-Biyoteknoloji’nin bulunmasıyla bilimsel bir endüstrinin gelişmesi

Yukarıda yazdıklarım grubumuzla birlikte düşündüklerimizdi. Diğer gruplardan da çok güzel buluşlar geldi. Önce bilimsel keşifleri, icatları bulduk ardından bulduklarımızın olumlu ne gibi yönleri olabiliri sorguladık. Bunun için on maddelik buluşlardan birini seçerek “bu etkinin olumlu yönleri” üzerinde durduk. Biz iletişim teknolojilerinden interneti seçtik ve olumlu üç maddesini de şöyle belirledik:

-Bilgiye çok kaynaklı ve hızlı ulaşım sağlayarak zaman kazandırıyor.

-Evden dışarı çıkmadan faturalarımızı ödüyoruz, alışveriş yapabiliyoruz. Böylece günlük işlerimiz kolaylaşıyor.

-Evden çalışabilmeyi sağlıyor.

Ama bitmedi şimdi de "iletişim teknolojilerinin olumsuz ne gibi özellikleri olabilir" üzerinde düşünmemiz gerekiyordu. Olumsuz özelliklerini de şöyle belirledik:

-İnsanı tembelleştirmesi, kolaycılığa alıştırması

-Soyut (sanal) bir ortamda yaşamayı sağlayarak gerçek hayattan uzaklaştırması, kişiyi yalnızlaştırması

-Ahlaki deformasyona ( dolandırıcılık ve cinsel istismar) yol açması

Bu çalışmaları yaptıktan sonra konuyla ilgili başka soru gelmez diye düşünürken yeni bir yönerge geldi. "Günümüzde mümkün görünen ama devam edilmemesini gerektiğini düşündüğünüz herhangi bilimsel bir keşif veya teknolojik bir icat var mıdır?"

Yine başladık yüksek sesle düşünmeye. Grup olarak "atom bombasını" seçtik ve atom bombasının Japonya’ya atılmasıyla hemen veya birkaç ay içerisinde 220 bin kişinin hayatını kaybetmesini en önemli sebep olarak dile getirdik.

Bu eğitimi alırken bir taraftan düşünüyordum. Öğrencilik yıllarımızda eğitim aldığımız dersliklerde bizlere farklı bir yöntem uygulansaydı acaba bu kadar dogmatik düşünürmüydük, hayatımızda ne gibi değişiklikler olabilirdi? Ve en önemlisi bundan sonrası için ne yapabiliriz? Kendimizden başlayarak adım adım eleştirel düşünmeyi öğrenerek, verilen bilginin olumlu-olumsuz yönleri, etkileri, hayatımıza nasıl katkıda bulunabilecekleri ya da bizlerin gelişimine ket vurucu ne gibi yönlerinin olabileceğini düşündüm.

Aslında bu eğitimde yaptığımız Bloom’un Düşünme Becerileri Piramidi’nin bir uygulamasıydı. Yani tabandan tavana doğru; bilgi, kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirmeden ibaretti. Bu eğitimle daha önce bildiklerimizi arkadaşlarımızla konuşarak sınıflandırmayı, bir projeyi geliştirirken çok yönlü düşünmemiz gerektiğini ve her düşüncenin daha da açılarak yeni düşüncelerin gelişimine kapı açtığını öğrendik.

Öğrenmemiz gereken o kadar çok konu var ki… Bir damla su olsak da bir okyanusta yine de orada kurumayacağız. Adım adım yeni bir eğitim sistemi geliyor. Ben gelecekten umutluyum. Eğitimine sözde değil özde önem veren bir ulus olduğumuzda daha önce tarihteki parlak yükseliş dönemlerimizdeki gibi yine yükselişe geçeceğiz, yine alıştığımız, hak ettiğimiz havayı teneffüs edeceğiz. Yeter ki bu bilinçte olalım. Kimseyi dışlamadan, düşünce özgürlüğünü destekleyerek ve tabi ki çalışarak.

 
Toplam blog
: 42
: 3194
Kayıt tarihi
: 29.05.07
 
 

İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümünden mezun olmuştur.  Aynı üniversitede  Pedagojik formasyon..