- Kategori
- Siyaset
Yeni CHP: Yok aslında birbirimizden farkımız ama "benim adım Kemal"!

11 Nisan akşamı milletvekili aday listeleri açıklandığında İlhan Cihaner'in CHP listelerinde olmaması sürprizle karşılanmıştı.
Aslında olayda bir garipliğin olduğu da açıktı. Çünkü Cihaner son olarak Adana Cumhuriyet Savcı Yardımcısı olarak görev yapmaktaydı. CHP'den milletvekili adayı olmak için görevinden istifa etmişti. CHP'den gizli bir davet almamış olsaydı böyle bir maceraya kalkışabilir miydi?
Gürsel Tekin'inin bugün basına yaptığı açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu Cihaner'e iki ili önermiş, fakat Cihaner bu illeri kabul etmediği için liste dışında kalmıştı.
Durum telafi edillmiş gibi gözüküyor; CHP, Denizli'de 2. sırada kontenjan adayı kullanacağını YSK'ya bildirmişti. Kontenjanlarda itiraz olunca YSK'nın uyarmasıyla CHP MYK'sı aldığı kararla Cihaner'i Denizli'de 2. sıraya yerleştirdi.
CHP, normal prosedürde Ergenekon sanıklarından Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Sinan Aygün'e listelerinde yer vermişti.
Eski liderinin açıklamalarıyla resmen Ergenekon avukatlığına soyunmuş olan CHP için bu üç isim bir eksiklik gibi duruyordu...
"Bu üç isim başka amaçlarla listelere alındı, Yeni CHP artık Ergenekon'dan soyutlanıyor" kuşkuları oluşmaya başlamıştı ki...
Yeni CHP, Cihaner'in Denizli 2. sıra adaylığını açıklayarak bu izlenimi berhava etti.
Artık seçim sürecinde CHP'nin Ergenekon'la olan ilişkisi Ak Parti tarafından çok daha ateşli bir şekilde eleştirilecektir.
Seçim kazanmak için her yolu deneyen, sağdan soldan herkese mavi boncuklar dağıtan, olmadık vaatlerde bulunan CHP, acaba neden böyle bir açık vererek stratejik bir hata yaptı?
CHP Ergenekon'a göbekten mi bağlı? Yoksa önemli bir oy deposu olarak gördüğü Ergenekoncuları kaçırmaktan mı korkuyor?
Ben, birinci ihtimalin daha ağırlıklı olduğunu öngörmekle beraber, oportünizmi politikalarının ana unsuru haline getiren Kılıçdaroğlu için ikinci ihtimalin de geçerli olabileceğini düşünüyorum.
Bütün mesele bunun CHP'ye ne getirip CHP'den ne götüreceğidir.
Artıların daha fazla olduğu öngörülmüş olmalıdır ki CHP'de Ergenekon dörtlüsü tamamlandı:
Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Sinan Aygün ve de İlhan Cihaner!
Dördü de İddia edilen Ergenekon davasının simgesel isimleri...
Mustafa Balbay, iddialara göre, İlhan Selçuk'la beraber 2003-2004 yıllarında dönemin Jandarma Genel Komutanı Ergenekon sanığı emekli Org. Şener Eruygur'u sık sık ziyaret etmişler, darbe girişimleri ile ilgili medya desteğini konuşmuşlardır. Bu minvalde "Genç subaylar rahatsız" manşetinin sorumlusunun da Cumhuriyet gazetesinin o zamanki Ankara tebsilcisi Mustafa Balbay olduğu iddia edilmektedir. Özetle Mustafa Balbay iddia edilen Ergenekon'un medya ayağının simgesel ismidir.
Mehmet Haberal, Patalya otelinde organize ettiği toplantılarla, ilgili kişilerle yaptığı telefon görüşmeleriyle, sivil kanadın başında olduğu iddia edilmektedir. Haberal aynı zamanda 29 Mart yerel seçimlerinde CHP İstanbul BBB adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu, sahibi bulunduğu Başkent TV'de ağırlayan, yardımcısına telefonla "Elinden gelen her şeyi yapsın, başka çaremiz kalmadı" talimatını veren kışıdır. Kılıçdaroğlu da çalışkan bir talebe gibi elleri dizlerinde oturduğu koltukda bu talimatları dinlemiiş ve kafasıyla da tastiklemişti. Bu olay yanlışlıkla yayına verilmişti! Adaylık belki de o günlerin ilişkilerine ve hatrına dayanmaktadır!
Sinan Aygün iş dünyasını temsil etmektedir.
İlhan Cihaner ise Erzurum-Erzincan hattında önemli iddialara muhatap olmuştu. Darbenin hukuki alt yapısını oluşturduğu iddia edilmektedir. Dolayısıyla Cihaner, Ergenekon'un yargı ayağının simgesel ismidir.
Dördünün davası da halen devam etmektedir.
Dokunulmazlıkları her vesileyle diline pelesenk eden, temiz siyasetten dem vuran CHP, şimdi İtalya'nın "Temiz Eller Operasyonu" gibi görülen, yüzyılın davası adı verilen bir davanın önemli sanıklarını dokunulmazlık şemsiyesi altına alarak korumaya çalışmaktadır...
"Vatana, millete hayırlı, uğurlu olsun" diyemeyeceğimize göre...
CHP'ye hayırlı ve uğurlu olsun!