Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

20 Kasım '10

 
Kategori
Alternatif Enerji
 

Yenilenebilir enerji yenir yutulur mu?

Literatürümüze “Yenilenebilir Enerji” diye giren ve genelde “Yenilebilir” diye telaffuz edilen ancak bence “Temiz Tükenmez Enerji” olan alternatif Enerji kaynaklarına mutlaka yönelmemiz gerektiği sokaktaki çocuk tarafından da bilinen bir gerçektir. 

Ancak, yıllardır bu sektördeki naçizane tecrübem der ki; Devlet Enerji satışından külliyatlı bir vergiyi kaynağında almaktadır, şimdi sen çıkıp da arkadaş gel bu Enerji faturamızı, dışa bağımlılığımızı azaltalım, Temiz Tükenmez Enerji’ler sayesinde Allah’ın rüzgârını, güneşini, vs. kullanalım dersen, sana ne der? Kardeşim kafesteki kuşu niye bırakayım, bak ne güzel vergi de topluyorum, sen debelen kendi kendine hem bak bir sürü seminer, sempozyum, panel düzenleniyor git oralarda “ahkam” kessene, bizleri de çağır biz de konuşalım anlatalım ne güzel şey bu “Alternatif Enerjiler” diye ama laf arasında da söyleriz “Türkiye’nin Özel koşulları gereği” bu işi iyice incelemeliyiz diye sen de rahat edersin biz de. 

Neyse vardır Devlet katında bir biline deyip, kendi fikrimizi anlatalım müsaadeyle; Enerji konularında Enerji Nakil hatlarının "odağında" olmamıza rağmen neden milyarlarca dolarları ödeyip duruyoruz. Neden her sene toplam ithalatımızın %25 ile %30’nu Enerji ithalatına veririz? En büyük harcamayı neredeyse Enerji'ye yapıyoruz ama biz ve bizi yönetenler hep beraber nedense şu Enerji işini bir türlü yönetemiyoruz. Bu yüzden de ekonomide iki yakamız bir araya gelemiyor! 

Bakın nasıl oluyor bu; Enerji’de öyle büyük bir israf var ki akıllara zarar! Bir örnek vermem gerekirse AB ülkelerinde konutlardaki Enerji tüketimi 60 KWh/m2-yıl iken bizim mevzuatımızda bu 130 KWh/m2-yıl, fiiliyatta ise 250–300 KWh/m2-yıldır. Yani başka bir deyişle her yıl ülkemizdeki 17 milyon konut 70 milyon konutluk Enerji sarf ediyor! Binalarının %85’i yalıtımsız olan bir ülkede başka bir şey de beklenemez zaten. 

Ülke olarak yıllık 100–110 milyon ton eşdeğer petrol tüketimimiz var ve bu giderek artıyor. Bunun %40’ı binalarda tüketiliyor. Binalardaki tüketiminde %80’i ısıtma ve soğutma için kullanılıyor. Yaklaşık 32 milyon ton eşdeğer petrol eder. Yalıtımsız binalarımızı (17 milyon x %85) yalıtsak en az 14 milyon ton eşdeğer petrol tasarruf ederiz. Bunu yaptığımızda ısıtma ve soğutma için kullanacağımız tüm cihazların kapasiteleri ve işletme maliyetleri de düşeceğinden daha ucuza ısınma-soğutma gerçekleşecektir. Ayrıca, Rüzgâr ve Güneş gibi Temiz Tükenmez bağımsız, bedelsiz, vergisiz Enerji kaynaklarına da sahibiz… Bunları da devreye alırsak ki özellikle rüzgâr ve verimli termik güneş enerjisi sistemlerini kara kalem hesapla en az yılda 20 milyon ton eşdeğer petrol tasarruf ederiz. 

Bunun karşılığı (6.8 varil = 1 ton ep) yaklaşık $85/varilden 11, 5 milyar dolar/yıl eder! Hesabı ben yapabildiğime göre devletimizde yapıyordur muhakkak. 

Ama siz boş verin dışa bağımlılık gibi söylemleri, şimdi doğru olan “karşılıklı bağımlılık, liberal serbest piyasa ekonomisi”. Bu aralar biraz sıkıntıda olan bir model ama devlet sağ olsun, araya girip zorlukların aşılmasına yardımcı oluyor. Karma bir şey oluyor ama onu da Atatürk icat etti diye pek olumlu bakılmıyor iş başındakiler tarafından... O zaman neden Temiz Tükenmez Enerji konusunda bir arpa boyu yol gidemiyoruz dersiniz? 

Yoksa yazımız başında dediğimiz gibi haşmetlû devletimiz ve görev başındakiler Enerji ithalatı bedeli kadar bir bedeli “vergi” diye topluyor da bunun azaltılmasına mı karşı? 

Siz siz olun Yenilenebilir Enerji konusunu Yenir Yutulur bir şey sanmayın, en azından devlet katında…
 

 
Toplam blog
: 115
: 586
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Tarsus Amerikan Lisesi (1984) O.D.T.Ü - İnşaat Müh. (1989) SUNY at Buffalo - Yüksek Lisans (1992) 19..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara