- Kategori
- Psikoloji
Yıkılmış kentler gibi...

Yıkılmış, virane bir kent gibi hissediyor insan kendini bazen. Hani bir zamanlar tüm görkemiyle ayakta duran ama zamanın zalimliğine karşı koyamamış kentler gibi ruhun da zamanın zalimliği altında ezilip gidiyor. Biliyorsun aslında ruh dediğin kendini küllerinden yeniden yaratır. Biliyorsun, biliyorsun da bu viranelik yine de yakıyor canını.
Tepenin üzerinde şaşkın ve dalgın, uzaklara bakan bir kent gibisin şimdi. Yıkıntılarının üzerinde kuşlar, kelebekler...Öylesine vazgeçmiş, öylesine hüzünlü bir kent...Biraz böyle kalmak istiyorsun belki...Herşeyden el ayak çekmiş... Sözcüklere darılmayan, insanlara aldırmayan öylesine kendi haline bırakılmış.Biraz beklemek istiyorsun belki de hayatın içine balıklama dalmadan önce. Durmak, sessiz kalmak.Korktuğun, kırıldığın, incindiğin ne varsa muhasebesini yapmak. Sevdiğin herşeyi, senin için değerli olan herşeyi hayatının içinde kırmızı kadifeler içinde saklamak, seni hırpalayan, ruhunu örseleyen herşeyi buruşturup çöpe atmak. İnsan dedin, ne olursa olsun değerlidir dedin. Böyle öğrenmiş, hep böyle bilmiştin. Şimdi ise hayatın üzerinde otuz yıllık bir mazinle ne kadar da yanıldığını görmenin şaşkınlığıyla öylece kalakaldın. Şaşkınlık yerini neye bırakır bilinmez ama bir karar aldın;Hayat uzun süreli üzüntüler için çok kısa.
Dizlerini karnına çekmiş oturuyorsun şimdi o kederli sığınağında. Etrafında yarım bırakılmış kitaplar, her biri sana başka bir zamanın kederini anımsatan. Duvardan sarkan kederli insan fotoğrafları. Düne ait ne varsa öylece ortaya atılmış.Aklın gibi sığınağın da darmadağın. Onu toplarsan aklını da toplayacaksın biliyorsun. Ama sen hiç bir zaman hayatı belli bir düzen içinde ve plan dahilinde yaşayan biri olmadın ki...
Kara bir gökyüzüne bakıp duruyorsun elin çenende. Sanki gökten sana bir ışık düşecek birden aydınlanıp içinde yeni bir şey keşfedecekmişsin gibi bir halin var, bekliyorsun. Yeni bir güne uyandın aklında eski zamanlarla. Yeni günü nasılda harcadığının kederindesin şimdi.Bekleme ışığı...Bekleme...Şimdi hareket vakti. Biliyorum kararsız ve isteksizsin. Ama o hareketin içinde kaybolup toparlanmaktan başka çaren var mı? Yıkık kentler beklerler...Zaman o bekleyiş içinde yok eder onları.Taşlarını aşındırır, üzerine yağmurlar indirir, otlarla kaplar etrafını...Şimdi bekleme...İzin verme buna...Bilirsin, küllerinden yeniden doğar ruh ve eskisinden daha taze, daha coşkulu uyanır...
Uyan...
RESİM:Giovanni Paolo Pannini