Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '07

 
Kategori
Blog
 

Yine ve yeniden Eymir...

Yine ve yeniden Eymir...
 

Şimdi siz, bu MB toplantıları da tavsadı artık…Söylenecek ne söz varki yeni…

Diyorsunuz değil mi ?

Hadi itiraf edin, aynen böyle diyorsunuz !

Ben olsam sizin yerinize ben de aynen böyle söylerdim ! (Biraz da kıskançlıktan tabii)

Zaten şu Ankaralı MB' culara sinir oluyodum , ne zamandan beri.

Neymiş Efsaneymiş !

Talip Bölükbaşı isimli blogcumuz, bir efsanedir tutturmuş, milleti oyalıyor aylardır !

Ne yani, hiç bulgur pilavı görmedik, pişirmedik sanki !

Bir kere biz Boluluyuz !

Bulgur pilavının alasını biliriz !

Hal böyle iken, Pirmete beyfendi, “Eymire var mısınız ? “ deyince atladık tabii !

Yıl sonuymuş, defter tasdikleriymiş, araya bayram girmiş…v.s..v.s….

Ben arslan burcuyum kardeşim, çatlarım ve de kıskanırım ve de Eymir...ve de dostluk filan yani…Hem işler bitiyor da ömür bitmiyor mu sanki !

Atladık, dedim de pek de atlayamadım yani hemen öyle.

Bermutad, araba kaçırma sendromlarım başgösterdi, cumartesi sabahının köründe.

Pek severim macerayı . Aynen yine sevdim yani.

Olsun!

B planını devreye soktum hemen !

B planı mı ne ?

Ne olacak! Bir taksi tutuldu ve Uşağın meşhur ANADOLU firması Ankara otobüsü otobanda yakalandı !

Yakalandı ve güneşin doğuşu izlendi.

Galeri ve hikaye böyle başlar…

Millet Nemrutta güneşin doğuşunu izlemeye gidiyorda taaa nerelerden nerelere, ben taksi tutup Ankara otobüsüne yetişip, 10 numaralı koltuğuma kurulup izlemişim de ne olmuş…

Ve Eymir……

Diyemiyeceğim. Zira harika konukluğumun harika evsahipleri DEMİREL çifti var sahnede.

Daha doğrusu önce “ Her eve lazım bir eş, KADİR DEMİREL ! “

O ne centilmenlik, o ne kibarlık, o ne konukseverlik….!

Terminalden alınıp, Yıldız ‘ın eczanesinde orta şekerli türk kahvesi fasılları…Ve benim makyajımın son fasılları filan haliyle… Ve ertesi gün geç saatlere kadar Demirellerde sürecek olan muhteşem konukluğum böylece başlıyor...

Ve nihayet Eymir….

VE süprizzzzzzz: HOŞSADA !

Bakın bakalım, Hoşsada var mı , gelecekler listesinde !

Bizim toplantılarda her an herşey olabilir ve Hoşsada taaaa Osmaniyeden, Eymire ışınlanabilir bir anda !

Eeee… ta Adanalardan İnce Mehmet gibi , İnce Serap da gelebilir yani…

Sonra ne olur ?

Eymir, her mevsim başka güzel olur.

Göl buz tutmuş hafiften. Gökyüzü ayna yapmış kendine güzelim Eymiri. Gelde inme bizim tahta iskeleye. Hem de güneş hala batmamışken. Hem de foto Hoşsada ve bendenizin makinaları hazır ve nazırken ! Ayazı, buzu kim dinler ! Ayrıca harika bir enstantanedir buz yansımaları, zamanı zaptetmek isteyenler için.

Belki bizim küçük göl yılanının buz tutmuş halini bile resmedebiliriz yeniden, Eymirin derinliklerinde.

Adananın ve bloğumuzun gülü Serap İnce, Hoşsada ve bendeniz aynen gölün üstündeki tahta iskelede , dünyanın en güzel fotoğraflarını vermekteyiz…

Hatiicemizin güzeller güzeli yeğeni de bizim güzelliğimizi fotoğraflamakta. İnanmazsanız, bakın fotolara !Benazir’ i bile andık turkuaz şalların altında…

O ne muhteşem bir ayaz !

O ne harika bir buz yansıması !

Kekliklerin ötüşlerini dinledik , hüşu içinde tahta iskelenin üstünde. İster inanın ister inanmayın …

Eymir bile utandı kahkahalarımızdan …

Bu arada size bir itiraf , Serap İnce’ yi ilk kez görüyorum, telefon ve MSN sohbetlerimiz dışında. Ama yazıları ile öylesine özümsemiş , öylesine katmışım ki yüreğime. Alınması gereken hiç bir mesafe kalmamış aramızda.

Donmak suretiyle telef olmaya bi kaç saniye kala , gölün güzelliğini bırakıp , bağevine çıkmayı akıl edebildik nihayet.

Tam o esnada bizim Asi yazarla güzeller güzeli eşi teşrif etmezler mi !

Buyur şimdi !

Necatinin eşini blogdan köşe bucak gizlemesinin nedeni , nihayet su yüzüne çıktı !

Çok hoş kadın, Allah için !

Hem de akıllı. Bizim Asi yazarın editörü meğer oymuş ! Ben bu kadarını söylüyorum, gerisini siz ne yapıp edip öğrenin !

Lafı uzatmayalım, yukarıda profesyonel yazarımız İbrahim Pekbay, yeni blogcu arkadaşlarımızdan yazıları sempatik, kendi sempatik Arif Öğütçü ve sevgili eşleri , Hatiice ve ablası ve güzeller güzeli yeğeni ( yakında aramıza katılıyor ), sevgili Yıldız-Kadir Demirel bizi bekliyor .

Az sonra da kimler geliyor dersiniz ?

Söylemiycem işte !

İnönümüzün mimarı, efsanenin mucidi……

Talip Bölükbaşı ve sevgili dostları Emniyet müfettişi Erol Bey’in koşa koşa bir saatliğine teşriflerini söylemiycem!

Güzeller güzeli Nezomla sevgili eşini de…

Yani, ben şu yaşıma geldim (yaşımı da söylemem ) bu kadar birbirine yakışan….

Bu kadar birbirine benzeyen….

Bu kadar hoş, estetik, , güzel bir çift görmedim!

Kesinlikle abartı değil !

Yozgatlı Cem ve bizim Nezomuz !

Neden ille de Yozgatlı ?

Öyle güzel Yozgat türküleri söylüyor ki , bizim Nezomuzun sevgili eşi Cem…

Öyle güzel oynuyor ki , usulüne uygun…

ODTÜ’ lü gençleri bile kırdı ve geçirdi, yerlere de serdi haliyle yani…

Arif Öğütçü, benim dans performansımdan filan söz etmiş amma….

Biz Boluluyuz, araba gıcırtısına da oynarız yani !

Ama, bu çocuk… Cem yani…Bi başka ! Fotolardan anlayacaksınız.

Profesyonel folklorcüymüş meğer…

Kadir Demirel deseniz, tam bi tenor !

Adama çık, diyorum ; hem masanın üstüne çıkıyor, hem sesin en üstüne !

Yıldız da soprano, resmen !

Yani ben de kadın tenörüm , Allah için de !

Ama terbiyesiz sesli bi kadın tenörüm !

Napalım, Allah her şeyi dörtbaşı mamur vermiyo adama …

Ama acayip ıslık çalarım, bilen bilir.

Şu Pirmete ile Asi yazar da bi tuhaf yani . Millet eğlencenin doruğunda, şarkılar türküler, danslar gırla gidiyo…Bi laflama bi laflama ! Bu kadar lafı nerden bulurlar, ne konuşurlar, bilmem! Arif Öğütçü' yü de uydurmuşlar kendilerine. Konuş babam konuş...Garanti blog dedikodusu yapıyolardır. İnanmazsanız, fotolara bakın !

Bizim Kadir Demirel var ya…Yani Yıldız Demirel’in eşi Kadir Demirel (Ohhh beee…hep kadınlar kocalarının isimleri ile anılacak değil yaaaa…)

İşte O Kadir Demirel, resmen yüz akı adam !

Bir söylüyor…

“BİR GÜN BELKİ HAYATTAN
GEÇMİŞTEKİ GÜNLERDEN
BİR TESELLİ ARARSIN
BAK OZAMAN RESMİME
GÖR AKAN O YAŞLARI
BENDEN SANA SON KALAN
BİR KÜÇÜK RESİM ŞİMDİ
CEVAP VEREMEZ AMA
AĞLAR YALNIZLIĞIMA…”

Cem Karaca mı söylüyor, bizim Kadir Demirel mi söylüyor…belli değil ! Adam resmen yüzakı . ODTÜ lü gençleri bile susturdu. Geçti mikrofonun başına…Her telden ve yurttan sesler! Hatta arabesk bilem var ( Arabesk fasıllarını daha çok ben yaptım muhteşem tenör sesimle ama...) İnanmazsanız fotolora bakın !

Gün çoktan bitti.

Gece de bitmek üzere.

Ay, utangaç utangaç Eymirin üstünde...

OTDÜ’ lü işletmeciler :

“YATA YATA BİTİRDİK
YATA YATA BİTİRDİK...
MÜHENDİSLER ÇATLASIN
MÜHENDİSLER ÇATLASIN !”

diye ritm tutuyorlar , var güçleriyle utangaç mehtabın altında…

19, 20 yaşlarında yüz kadar genç.

Ve onbeş kadar MB' lu genç de onlara eşlik ediyor, mehtap daha fazla utanmasın diye.

Ve çiçeği burnunda genç blogcu Neşe Evrim, “ Ömrüm oldukça her genel , her ara ve her hücre toplantısına mutlaka katılacağım“ diye söz veriyor , Eymirin üstündeki utangaç aya çapkınca göz kırpıp…

Bir koca yıl da böyle devrilip gidiyor işte

Yine ve yeniden Eymirle , pekişen sıcacık dostluklar, paylaşılan ve anılar hanesine kaydolan güzellikleri ile birlikte...

 
Toplam blog
: 171
: 2319
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

Düşünen, üreten, kendine, insana, çağına sorumlu, tavırlı, taraflı , çağdaş ve yüzü aydınlığa dön..