Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '07

 
Kategori
Güncel
 

Yirmi Yaşın yüreğinde yeşeren düşlerin efsane oldu. Anlıyorsun (Hissediyorsun) değil mi?

Yirmi Yaşın yüreğinde yeşeren düşlerin efsane oldu. Anlıyorsun (Hissediyorsun) değil mi?
 

Gitar telinin penayla sevişmelerinin sarhoşluğunda açığa çıkan ve çok uzaklara düşen düşünce ve serzenişler...

Elde değil işte öyle ıslak ıslak bakmamak söylemesi kolay tabi arkaya kalmayıp giden olunca

Hele bir de sürüyorsan buluttan tarlaları

Yağmurları ekiyorsan göğün göğsüne göğsüne

Sonra güneşten demliyorsan çaylarımızı

Süzüp de veriyorsan yüreğinde

Sonrada bakmayın öyle ıslak ıslak

Nasıl? bakmayalım Barış Nasıl? Söylesene nasıl olacak o öyle

Bu acı o kadar büyük bir acı ki dağılıp gidivermiyor hemen atıp kurtulmak ta mümkün değil. Hele şu feleğin çarkına, tekerine çomak sokmaların yok mu?Tepede beyaz bir saray, sarayın içinde soytarı pek çok kral, kara haberler, hep onun gibilerinin işidir, fal açar gibi şimdi sıra kimdeler, onlar her zaman kanlı resimlerin ressamlarıdır, sergideki insan mezarları, satılık olan, hep O karanlıktır, çerçevelerde, söylesene böylesi haksız bir savaştan kim galip çıkabilir ki, bunları her söyleyişimizde kendimizi daha da kötü hissetmelerimiz sanki yeterli değilmişçesine büyük bir acı oturuyorsa yüreğimize ve her an burkulacakmış gibi oluyorsa yüreğimiz ve tüm ağlamalarımız gizliden gizliye sessizce oluyorsa, hesap sorma zamanları geliyorsa eğer ve matem havasına bürünenlerin matemleri bir günle sınırlı kalıyorsa, en acı olanı da ölümünü bile kazanç uğruna istismar etmekten çekinmeyenler varsa işte ben o an, kendime dönerim ve bu sergilenen rezilliklerin muhasebesini yapamayacağım için olsa gerek derim kendi kendime mücadele başlamıştır bu amorf(şekilsiz) yaklaşımlara karşı, karşı saldırı zamanıdır. Nasıl edilir de galip çıkılır diyerek gece gündüz peşi sıra giriştiğimiz her bir mücadelenin sonrasında kazandığımızı zannettiğimiz galibiyetler birer birer mağlubiyete dönüşüp kabusumuz oluveriyorsa. Kayboluvermiş düşlerimiz düşüncelerimiz gibi göz yaşlarımız süzülüyorsa anımsadığımızda kaderimizi...

Bu nasıl bir talihsizliktir ki yapıla gelmiş tüm mücadelelerimiz dik duruşlarımız sağlam basışlarımız zemini olmayan mekanı olmayan samimiyeti teğet geçmişlikler nasıl oluyor da inançlarımızın değerlerimizin içine turp sıkar hale geliveriyor.


Barışı dinlerken burkulan yüreğimin derin ürpertisinin sallantısı yıkarken beni, Yalancı Yarim devam etmeli Barış için devam etmeli diyor küstah bir ses benim açımdansa Barışa ihanetin sesine dönüşüveriyor aniden.

Bir Barış vardı yüreğiyle söylediği şarkılara ruh veren

Bir Barış vardı söylediği şarkılarla yürekleri titreten

Bir Barış vardı insan gibi bir insan adam gibi bir adam

Gün geldi dediler artık gitme zamanı, inanma vakti, o artık ebediyete Yolcu

Oysa ki karşı kıyıda ümit içinde bekleşen yüreklerin birleşerek oluşturduğu mahşeri dev yürek böylesi bir sonucu kabul etmeye hiç niyetli değilken. Elden başka bir şey gelmediği içindir ki günlerce gece gündüz demeden edilen duaların sonrasında o yüreklere bu hiç beklemedikleri kabullenilemez sonun acısı düşmüştü bir kere, çaresizlik acımasız bir şamar gibi tam gerçekliğiyle inmişti bir kez daha şuursuzca sarsıldılar kimse birbirine benzemiyordu o an kimse kendisi değildi sanki bu bir isyan değildi çünkü sevilmesi gereken bir yaşam vardı. Belki de kanat açıp dağlara uçmak demekti saçına dokunmak rüzgarların temasıyla yeniden coşabilmek demekti ve son kez o minik yürek son yolculuğuna uğurlanırken o mahşeri dev yürek tarafından sımsıcacık sarıp sarmalanıvermişti.

Bu acı çok büyük Barış kardeş! Sen bakma bize böyle ıslak ıslak bir süre deha götürürüz biz. Tekrar tekrar ıslak ıslak dönüp dolaşıp tekrar ıslak ıslak Anlıyorsun değil mi? Biz her Barışın gidişiyle matemlere bürünürüz. Küçük çocuklar gibi değil de birer yetişkin gibi yürekten ağlarız sessizce, nede olsa içtiğimiz çaylar yüreğinden süzülerek gelmişti bizlere. Yürek evet o yürekler biliyorlar ki hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. Barışın türküsü dillerden dillere dolaşacak ve tüm zamanları aşarak bir EFSANE olacak. Evet sevgili Barış Allah bizlere sevdiklerine, sevenlerine, Ailene, yakın dost ve akrabalarına sabır versin.

Cennet mekanın olsun

 
Toplam blog
: 40
: 1069
Kayıt tarihi
: 25.07.06
 
 

İzmirli'yim. Felsefe mezunuyum. İlgi alanlarım Felsefe, edebiyat, sosyoloji, tarih, toplum ve kültü..