- Kategori
- Deneme
Zalım poyraz gıcım gıcım gıcılar

Türk Milletinin geçmişine kısaca göz attığınızda, at sırtında koşan, obada yaşayan, yaylaları, stepleri kendine yurt edinmiş, göçebe bir ırk, özgür bir millet görürsünüz.
Kimliğine, kişiliğine düşkün.
Örfünü âdetini bilen.
Atasına, Ceddine itaatkâr ve saygılı.
Millet’ine bağlı.
Vatan’ına sadık.
Gözü pek,
Yürekli,
Cesur,
Allah’a İnanan, Peygamberi bilen bir millet.
Yeri geldiğinde, gözünü budaktan sakınmayan, Vatan’ını, Din’ini ve Namus’unu canından aziz bilen, yüce bir ırk.
İşte bu aziz Milletin fertleri, zaman içinde göçebe yaşamı bırakıp, yerleşik hayata geçmesiyle, köy, kasaba, İlçe ve İl ifadeleri lügatine girdi.
Kısa süre önce, tarım ve hayvancılığı iş edinen, ayağında çarık, sırtında kepenek yaşam savaşı veren köy insanı, günümüzde sanayi toplumunun bir ferdi.
Şehirler yetmiyor.
İnsanoğlu metropollerde, büyük kentlerde müreffeh yaşamın savaşını veriyor.
Eskiden bir mahallede, eşi dostu akrabasıyla iç içe yaşayan insan, nüfusu yüz binlerle ifade edilen kentlerde apartman dairelerine sıkıştı garip kaldı.
Yayla, Step, köy, kasaba özgürlüğünden apartman hücresine mahkûm edilen fert, şimdi kimliğini koruma, örfünü, âdetini, geleneğini yaşatma arayışı içinde.
Bu arayışa cevap verebilmek için; Manisa’da yaşayan AFYONKARAHİSAR il nüfusuna kayıtlı hemşeriler, “MANİSA AFYONKARAHİSAR’LILAR KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİNİ” kurmuş ve Dr. Ragıp GÜNEŞ başkanlığındaki yönetim kurulu, dernek kurulduğu günden beri, bütün zorluklara rağmen, Manisa’da yaşayan AFYONKARAHİSAR’LI hemşerilere, Sosyal, kültürel ve eğitim alanında,
Yardımlaşma ve dayanışma duygularını artırarak maddi manevi destek sağlamak için var gücüyle hizmet veriyor.
AFYONKARAHİSAR’IN tarihi dokusu, manevi yapısı, örfü âdeti, geleneği töresi unutulmasın istiyor.
Geçmişi yaşasın, ünü il sınırlarını aşmış, Kaymak, Lokum, Sucuk, El Dokuması Kilim ve Doğal Kaplıcaları duyulsun bilinsin, Tıp’ın vazgeçilmez ham maddesi, hem de Lezzetin adı haşaş unutulmasın tarih boyunca yaşasın diyor
Sınaînin yozlaştırdığı, bilişimin köklerinden kopardığı genç nesil; kimliğini kaybetmesin, dalından kopmasın istiyor.
Geçmişine bağlı, Vatan ve Millet sevgisiyle yoğrulmuş, parfümü Emirdağ, Sultandağı, karakuş dağı, Ahır Dağında yetişen, ılgıt, ılgıt esen lodosun kanatlarında uçan ve burcu, burcu kokan kekik kokusu, yeni neslin parfümü olsun, “Al Fadime’m, bal Fadime’m, ” ya da “Zalim Poyraz gıcım, gıcım, gıcılar” Türküleri, ezgileri sazında sözünde çalsın söylesin istiyor.
İşte size Zalım poyrazdan bir dörtlük. Hadi gençler, birlikte söyleyelim mi ?
Zalim poyraz gıcım, gıcım, gıcılar
Yüreğime düştü goygun acılar
Suyolunda suya giden bacılar
Bacılar içinde yârim var benim de