Günlerin,ayların,yılların birkimiyle öyle bir dolmuş ki yüreğim. Anahtarını bulup açmak istedim yüreğimi kendimi bildim bileli. Ve başardım sonunda !!Kırılganlıklar saklanmış kuytu köş..
Güneşli bir gün'de aniden yağan yağmur sonrasında açan renk cümbüşü. Renkleri turuncu,sarı,yeşil,kırmızı ,mavi,lacivert,mor . Tüm bu renkleri hayatımızın çok karesinde görüyoruz. Ama unutuveri..
Saygı yerinde ve dozun da kullanılmadığı zaman çok tehlikeli olabiliyor. Hani bir söz vardır " ne ekersen onu biçersin" Bunu bir çok örnekle belirtmek mümkün. Aile olaark ele alırsak ; an..
Yabancılaştığını hissetmek bir an'da yaşadığın ortama. Baktığın gözler başkalaşır sanki. Daima var olan nokta belirginleşmeye başlar. Huzursuzluk çöker yüreğine. Ağırlaşırsın. Kukla olursun ipleri gör..
Yalnız kalmak.Kalabalığın içerisin de yalnızlığı tercih etmek gerekiyor bazen belki de.Dinlemek kendini. Yapılan konuşmalara sadece kulak kabartmak. Bazen o'nada gerek duymuyor insan. Kula..
Yaşantımız da kiminle karşılaşsak dilinde bir sözcük bu günlerde. " Nasılsın " "Sorma canım depresyondayım !" Peki nedir bu depresyon. Ya da bizim depresyon da olduğumuzu kanıtlayabilecek beli..
Kapıyı çalıyorum yorgun bir şekilde. Kapı yavaşca açılıyor. Karşımda ki yüzüme bakıyor. Buraya kadar her şey normal.SORU: Geldin mi ?Cevabım ne olmalı şimdi benim. Yok gelmedim. Daha yolda..
Hiç ummadığımız bir anda geliveren ayrılıklar. Aslında ayrılık çanları çalmaya başlamıştır ama duymazlıktan gelmişizdir hani. Davranışlarda ki hadisendecilikler, gözlerini kaçırmalar, suskunluklar..
Erkekler ve kadınlar aşk edimi denen şeyde çabucak birbirlerini yutarlar ya da iki kişilik uzun bir alışkanlık geliştirirler. Bu uçlar arasında çoğunlukla orta bir nokta yoktur.Aşık olunan kiş..
Sıcaklardan bunalmak..Öyle bunaldım ki anlatamam. Postahane'ye gittim geldim. Bin pişman oldum. İki saatten fazla kuyrukta bekledim. Amacım fatura yatırmaktı. Bekledikten sonra sistemlerin boz..
Yazabilmenin özgürlüğüyle... İstanbul'un bir bahar sabahında dünyaya gelmişim. Keşfetmek, anlayabilm..