Zebella gibi olsaydım herkes benden korkardı. Zaman geliyor gerekli oluyor çünkü ufak tefeksin ya adam seni mesimiyor. Ben orta kırmayım, bıyığı burmayım. Yani kaale alıyorlar ama tırsmıyor..
Evet yani yanlış yapıyoruz. Sen istediğin kadar ağaç dallarına bez bağlamak cehalet de, hem insanlar vazgeçmiyorlar hem de bu tartışmalar bu işlerin reklamı oluyor; bilmeyen de neymiş bir bakalım d..
Kasaplık zor meslek ya! Dostun ahbabın, selam verip girdin dükkâna, elinde satır, kafası kızarsa dinlemez hatır. Elinde ustura berberden de acayip tırsırım. Berber koltuğuna otururken kelim..
Bu da aslında ölmekten korkmanın bir belirtisi. Sadece ölüm korkusu konuşuluyor ama korku değil, ölmek diye bir şeyin olmasını kabullenemiyoruz. Hani ölümün çaresi yok ya bu konuda ne yazsa..
Hem kötü söz sahibine ait diyorlar hem de lan desen kavga ediyorlar. Söylenen kötü sözü sadece kendisi duymuş, yani kimse bilmiyor. İstese duymamış gibi yapabilir ya da sinirle o an için söylendiği..
Hatta bu durumdan şikâyet edenlerin de rahatsız olduklarından emin değiliz. Rahatsız eden, sıkışıklıkta utandıran temaslardan ziyada bilinçli yapılan taciz, sapıklı ve kaba davranış. Hatta ..
Ürün ya da hizmet satın alındığında fiyatın ucuz ya da pahalı olduğu söylenir. Şikâyet de vardır memnuniyet de. Normal görülen bu durumda kandırılma hissi üzerinde durmak gerekiyor. Kendisinden yük..
Ölümler de normal değil ölenlere yapılan cenaze törenleri de… Ağlayıp sızlayıp toprağın altına koyuyoruz. Ona da mecbur olduğumuz için. Bir yolcu etme durumu yok. Yolcu etmiyoruz çünkü ölüm..
Çok göze batan bir durum ama bu konu pek konuşulmuyor: Bizim bir bölgemizden “hamsi” adında bir balık çıkıyor ve sanki dünyada sadece bizde var. Bize özgü, Türk balığı sanki… Hani öyle kıyı..
“Muhtar” Arapça bir kelimeymiş, Türkçe diyenler de var. Osmanlıda da varmış. Önceleri bu işi imamlar yürütüyormuş. 1800’lerde resmiyete girmiş vs. vs. Ya arkadaş benim anlamadığım; bu kadar..
Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..