Behçet Aysan'a Bu dünyanın, ilkel ellerinde yandı önce ateş silah oldu sonra / kan kızıla bulandı pusudaymış karanlığın hâin elleri ak sayfalar lâcivert kederlere bulandı<..
her çöküş, bir kattır çoğalmaya yum gözlerini uykunda göremediğin yağmur sabah yeşertir umudun filizini kapı açık kaldıkça ayaklar yürür içeri kuşlar vu..
sadece zamandı bölüştüğümüz sızılı yüreğimi sende avuttum de / de hadi kuru dere yatağıydı yolum /suyumu senden aldım aramızda dillendirilmeyendi oysa ikimi..
seni görebilme umudum sarıldığım sabrımdı kara elmas gözlerinde tünemiş hercai menekşeler duydum ki unutmuşsun öyle dediler görenler gel al sure..
uyudum / uyandım, hâlâ buradasın güzel düşümdeki iyilik perisi bile, alıp götürememiş seni aynı tazeliktesin, ilk günkü gibi bütün ömrümle el ele gidi..
çook uzaklardan sana geldim aç kollarını, sar, büyük beyaz kanatlı kuşum alınası bir selam sızıyor gözlerime her yerinden sular seller gibi hayat akıyor özlemime ..
yaslandığımız yalanın kavuran öfkesinde öz/lüğümüze üveylik biçtiğimiz uzaklık kimsesiz gecelere düşürüyor bizi göz hafızamızda geçitlerinde silinmeyen karaltılı izler yaşamın y..
adaktım gelmelerine bir yerim eksilirdi her seferinde her seferinde biraz daha ateş alırken kalbim “sevdanın sıcak teriyle” donardım arkanda bıraktığın tipide /..
sükût ikrardan gelir denir susuşum kabullenişim değil /çığlığım benim bir karanlık ayna içim göremiyorum kendimi neresinden baksam ışığımı arıyorken içimi ezen bir bakış f..
ne rüya bu ne de tam anlamıyla uyanmak bilmiyorum belki de budur yaşamak bir keman sesinde, hüzzam bir beste ürperir bir yâd edişle ürperir nazlı bir gül mâz..
Güzel Sanatlara tutkulu, Türk sanat müziği hayranı, deniz ve İstanbul âşığı şiiryazar bir fâni....