Birkaç hafta önce hastanenin kantinindeydik, yanımda annem ve babam vardı. Etrafımızda hastalar, hasta yakınları, şifa dağıtmaya and içen beyaz melekler… Yan masada bir genç kız karşısındaki delik..
İnsanoğlu için hayat çok tuhaf... Çocukken zaman çok yavaş geçer sonra bir bakmışsın otuz küsür yaşına girmişsindir ve çocukluğundan ne kaldıysa bir kutuya sığmıştır. Eski ve tozlu bir kutuya...
Bana sorsalar; bu dünyadan göçtükten sonra, sanat camiasında kimin gibi anılmak istersin diye. Ben hemcinslerim içinde Adile Naşit derim. Öldükten yıllar sonra bile, bu kadar sevilse insan, daha ne..
Eşimi tanıdığım andan itibaren iki babam oldu yüreğimde, kendi babama en ihtiyacım olduğu zamanlarda sımsıkı sarılırken, Mehmet Babama ben hep eksik kaldım tanımadan saydım, sevdim, özledim, ihtiy..
Canım Yavrum, Bu bloğa hep yüreğimin sesini yazdım ben. Bugün de sana hitap etmek istedim, sana bir şeyler yazmak garibime gitse de. İnanamıyorum bir gün var olabilme ihtimaline. Yüzüne bak..
Bu dünya öyle bir yer ki nereye baksan bir incelik bir nizam var. Bir sır bir gizem var dolayısıyla çözende var, çözemeyende, çözülmeden bekleyende var. Hastanelerde daha önce şifa dağıtıp , k..
108. yaşın kutlu olsun kıymetli Sait Faik... "-Adın? -Sait. -Ne? -Sait.. Faik. Sait Faik. -Soyadın? -Abasıyanık. -İşin, mesleğin? Bi..
Lütfen fotoğrafı inceleyin söze gerek kalmadan öyle güzel anlatmış ki her şeyi. Arkasındaki koca koca beton yığınlarına ve şehre karşı direnen bir zeytin ağacıdır o... Bizler iftarımı..
Bu kalem her gün özlem leri anıları yada çiçekleri yazacak değil ya … Saçmalamak istiyor bugün canım… Olsun pastırma yazı, kolorifer varmış falan filan bugün eve soba kurmak istiyorum..
Benden hariç iki arkadaşımla birlikte öğretmenler odasındaydık. Birisi sınav sorusu hazırlıyordu diğeri de bir anketi değerlendiriyordu yanlış hatırlamıyorsam. Sabah kahvaltıyı yapamadan çıkmıştım ..
İnsanları ve yaratılmış tüm canlıları severim. Yazmak amatörce de olsa hayatımda bir süredir var...