Dinliyorum…Sessizce dinliyorum, şarkılar dinliyorum, bilmediğim lisanlarda şarkılar dinliyorum, ne çok bilmediğim kelime, ne çok tanımadığım lisan varsa hepsinden biraz dinliyorum, sonra müzi..
Ne uğruna?Hani en zorda olduğumuz anda geliverir ya insanın aklına bu soru, galiba o anlardan birindeyim. Yani bir şekilde zor, diğer yandan aslında kolay, kime neye göre zor ve kolay olduğu de..
Kendime inancımı sorgulamam için verdiğinsınavlaraYürüdüğüm yoldan emin olmamı sağladığın fırsatlaraVicdanımın hep önde yürümesi için verdiğinimkânlaraHerşeye ve herkese rağmen..
Tarifi yok bu hissin…Belki siyah çerçeveli gözler, koyu bir makyaj, kara kostümler, sahne kokusu ve The Phantom of The Opera...Olsa olsa yaşanası var bu kıssanın, karşılaşmalardan çıkarımı..
Ne de çabuk alışmış ellerim susmaya, düşüncelerim dağılmaya…Oysa yazmak yabancılaşmazdı bana hiç, durulmazdı akan enerji, kesilmezdi diyeceklerim. Bir şeyler bir duygu ve tetikleme uyandırır, ..
Gecenin bir saati başlıyor serüven…Dışarı çıkmak isteği bu, dolan zamanı nihayetlendirme arzusu, sıcak ve korunaklı yerden soğuk ve tehlikeli bir yere çığlıkla doğma isteği. Neler olacağını az ç..
Bir şeyler oluyor…Gizemli, esrarlı, sırlı, bir o kadar aleni, açık ve yalın…İçe doğru yol aldıkça, sezgilerle harmanlandıkça, hislerle duydukça ve aslında sevgiyle hareket ettikçe olan b..
Serbest bırakmalı, dirençleri, korkuları, tutunuşları, alışkanlık adı altındaki bağımlılıkları… Serbest bırakmalı, sorumluluklardan kaçışları, tembelliklerin altında gücünü devreye alamayan güçs..
Gelmeli, gelmeli sözcükler, kelimeler… Yazılmalı, karalanmalı düşünülenler…Durgun oysa zihin, içte tüm edinimler, gel gör ki söze dökülemeyenler… Asıl olan duyurmak yüksek sesle, göstermek a..
Teslim olmalı her şeye…Bırakmalı tüm endişeleri, acabaları…Salmalı tüm dirençleri, inatlaşmaları, savaşları…Yumuşak, uysal, hassas, duyarlı olmalı…Akmalı saniyelere, erimeli içi..
İstanbul'da yaşayan bir levantenim, yeni özler, sözler, gözler tanımayı, farklı bakış açılarını p..