Ya onun ya da benim evimden gelmişti, artık hatırlamıyorum ama galiba büyük geldiği için taşımaktan, katlamaktan bıkıp kesmiştik bu battaniyeyi Tuncay'la. Üç tane daha kullanışlı yavru battaniy..
‘Hayat sahibi’ olamadık henüz hayatın içinde sevdanın içinde aşk sahibi de olamadık ya gerçi sen bunlara boş ver ‘sarı bey’ birazdan mekandayım gelip ‘oynatacam hepinizi’ ..
Tuncay: Baba bu tableti suyun içine atıyorum iki dakika sonra içiyorsun, anında kanın sulanıyor, yüzüne gözüne renk geliyor. Ayılıyorsun yani. Okan: Bu şimdi akşamdan kalma hapı mı olüyür?<..
Adam: Şu odanın haline bak, hayvan pazarına dönmüş. Hanım kaldır şu otu çöpü be. Fasulye mi yiyeceğiz yine? Kadın: Hayatım sürekli et yiyorsun, bence biraz sağlığını da düşünmelisin. Adam:..
Kadın: Sevgilim sucuklu yumurtan hazır, yanına peynir de ister misin ya da içecek bir şey? Adam: İstemez... Aysel bu tavanın altına bir şey koyamaz mıydın? Önümde rulet gibi dönen tavalardan nef..
1) Sözcükler mi dağınık yoksa kafam mı? Bir organizasyon bozukluğudur gidiyor. Koca bir kürekle karıp, hortumla sulasam ancak faydası olacak sanki. Kafamı mı karsam, yoksa sözcükle..
‘yeter üleynnnnnn’... Bir süredir bunun hayalini kuruyor olmalıydı, sonunda yaptı işte. Patronunun ve müdürünün elinden kurtulup attı kendisini sokağa. Ceplerindeki sipariş fişlerini, ..
Bi süredir yoktum. Kafamın içinde satırlar, hatta zaman zaman paragraflar dolaşmaya başladı bu aralar. Birikti galiba hikayelerim. ‘ben en iyisi Milliyet Blog’a geri döneyim’ dedim ..
Daha önce de birkaç veda yazısı yazmıştım ama galiba en zoru bu yazı olacak. O yüzden ne diyeceğimi neresinden tutturacağımı bilemiyorum beni bağışlayın. ... Yazı yolculuğumu biraz daha gel..
Okan: Tuncay sen şimdi Ümit’in yanına gidiyorsun ve ‘şu işi hallet dile benden ne dilersen’ diyorsun abi, bu kadar basit. Ümit: Ortağım ben ne diyeceğim? Okan: Hafız sen bir şey demiyorsun ..
1978 doğumlu Antalyalı bir müzisyenim, devamını ben de bilmiyorum..