Yaşam yol almalarında, susadığın ve acıktığın en olur zaman dilimlerinde, kendi kendine sayıkla ve bağışlama olan hiçbir şeyi, buz keserek… Büyüklerin, erkleri için tahtlar, silahlar ve ölüm..
Karanlık çökerken, içindeki sevinç dalgasının hüzne ve tahmin ettiğinden de kolay olan bir şekilde teslimiyete dönüştüğünün ayrımına varınca, huysuzlandı. Havanın beklenen ve umulandan da önce soğum..
Yolların bittiği, aydınlığın karanlığa çalan noktasındaysan… Her kent aynı hüznün ve aynı yanlışın karşılığı olarak karşında öylece duruyorsa… Sırılsıklam olup bir başına soluduğun sağanaktan ge..
İnsan en çok kendini aldatıyorsa, artık bir daha kim onu aldatabilir ki… İnsan en çok kendine kıyabiliyorsa, hangi bıçağın izi hangi kılıcın keskinliği artık onu yaralayabilir ki… Kaçıyorsa en çok k..
Gurbetini yitirmiş bir sılada son nefesini yaşayan, bilmez misin sen gurbetin kadardın. Adını kaybetmeyi göze almış bir aristokrat bilebilir ancak, soysuz aşklar girdabını. Maskesini düşürmüş bir se..
Kanlı kelimeleri var tarihin, kanlı bezlere sarılıp kundaklara saklanan… Beşikler sallanırken kendini avutan taze gelinlerin kundaklanan bebeklerine sindirilen korkuları var toplumun… Beşik sallayıp ..
Geldiğimiz yer, bir orman yangınının küllerine alıcı kuşların, cesetlerine leş kuşlarının konmasıdır. Geldiğimiz yer, bereketli Anadolu toprağının çatlağını çaresiz büyümüş gözlerle avuçlamakt..
Saçları ağarmış ve çoluk çocuğa karışmış bir adamın sessiz isyanıdır eylül. Zıvanadan çıkmış ve meşrulaşmış soygun ve talanların çocuk boğazlarında ne ilk ne de son düğümlenmesidir eylül. Yumruğu sıkı..
Yüreğinin derinliklerine daldıkça kapı üstüne kapı açmak, yol üstüne yol yürümek zorunda kalıyordu. Takati kalmamıştı. Son bir gayretle önünde durduğu kapının kulpunu tuttu. Bir eli kapı kulpund..
Bizim şarkılarımız vardı, duyana sigara yaktırıp ah dedirten… Gülücükler dağıtan çocuklara biriktirdiğimiz masaldan kalelerimiz vardı, sonra onların saçlarına kondurduğumuz iyi ki varsınız tebessüml..