Geride kalan iki bölümü iki cümleyle özetlemem gerekirse; yirmi sekiz yaşıma kadar masum ve püriten bir insan olarak gelen ben birden yoldan çıkıp sapıtmıştım. Şeytan’la yakın arkadaş olup başımı türl..
Rutinin değeri ne zaman anlaşılır? Elbette rutine yeniden dönebildiğin zaman... Herşey yolunda giderken gündelik yaşamın alışılmış temposu, tekdüzeliği ya da iniş çıkışları insanı bıktırır. Sahip oldu..
Önceleri kedilere pek düşkün değildim. Uzaktan severdim. Öyle kucağıma almayı, evimde beslemeyi falan hiç aklımdan geçirmezdim. Ama kendini bana zorla sevdiren o şahane yaratığın zoraki misafirliğine ..
İngiliz romancı ve deneme yazarı John Berger’ın “Ve Yüzlerimiz, Kalbim Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü” adlı küçük ama yoğun kitabında geçen şu pasaj bence aşk hakkında yazılmış en güzel metinlerden bir..
Günlük hayatta bu kararsızlığa kolay kolay düşmem. Kime, ne zaman “ siz ”, kime “ sen ” diye hitap edeceğimi bilirim. Öyle kırk yıllık eşlerin birbirlerine filanca hanım, falanca bey diye seslendiği d..
Beni gören de aklı başında bir adam zanneder. Saçları kırlaşmış, olgun tavırlı, gözlüklü, sakallı, ağır bir adam! Su kaçtığı için tıkanan kulağımı elektrik süpürgesiyle açmaya kalkıştığım ana kadar be..
“Müsaade eder misin amca?” diyor arkamdan bir ses. Müsaade ediyorum; ama sesin geldiği yere bakmadan da kendimi alamıyorum. Bana “amca” diye hitap eden ses pek de genç birine ait değilmiş gibi geliyor..
Ayakkabılarım eskidiğinde bunalıma giriyorum. Hayır; para harcamak zorunda kalacağım ya da eski ayakkabıma çok düşkün olduğumdan değil. (Kullandığım eşya ve giysilere duygusal olarak bağlanırım; onlar..