Neler yumurtlamışım bu eski deftere (2005 tarihli). Kendimi filozoflara mı benzetmek istedim acaba? Bakın ben burdayım benim farkıma varın mıydı yapmak istediğim? Ya da insanlığı olmayanlara insanlık ..
Bir defter geçti elime, 2006 tarihli, kurşun kalemle yazmışım niyeyse, silip de düzeltmek mi istedim değiştirmek istediklerimi acaba? Kimbilir neler düşündüm de bu kadar felsefe yaptım anlayamadım...
İstanbul sıcak ve nemli aynı gözlerimin arkaları gibi. Etimden et koparılır gibi değil ama her gitmelerde bir yanım eksiliyor, giden sevdiklerimden olunca. Balkondan el sallıyorum sevdiğim adama, ar..
Blogda yeni yazmaya başladığımda her yazıma hoş yorumlar yazan bir bey vardı. Hoşuma gidiyordu yazılarıma yazdığı güzel sözler ama bana K.....ciğim diye hitap etmesindense aynı oranda hoşlanmıyordum. ..
Bir yer var, geniş balkonlu. Ben sadece, o denizi gören geniş balkonda olmak istiyorum bu aralar yetersizliklerim yüzünden. Yerler pırıl pırıl herhalde yeni döşenmiş. Öyle yakın ki deniz elini uzat ..
Hiç bir şeye dokunmadan, kimseye tek kelime etmeden gitmek istiyorum bu akşam. Ruh halim bir otobüsün sağ ön koltuklarından birinin cam kenarında nedense. Yanımdaki koltuk boş, kimse bana birşey sor..
Yaz sıcağında bir şeyler arıyorum dolapların içinde. Aradığımı bulamıyorum. Eski bir bisküvi kutusunun önünde yere oturmuş içindekilere bakıyorum, eski anları hortlatarak gülümsemeyle. Etkileri iyice..
Ürperiyorum, sebebi üşümek. Adını bilmediğim kuşlar ötüşüyorlar. Yoğunlaştıkça daha da coşuyor tüm duygularım. Hissettiklerimle ben aslında savaşçı olmalıymışım. Parmağıyla düğmelere dokunup bombalar..
Büyük sorunlar susar, küçükler konuşurmuş derler ya ne kadar doğruymuş diyeceğim ama diyemiyorum duyduklarım ve gördüklerim yüzünden. Herkes, hiç gizlisini saklısını saklamadan konuşuyor ortalık yer..
Viyana’nın soğuk ve yağmurlu havasını geride bırakıyoruz, geniş tren koltuklarında. Kocaman pencerelerden gözümüze görünenleri yorumluyoruz birbirimize kendi anlatım dillerimizle. İki ülke iki şehir ..