Hani çocukluğumuzda, bir bardağın ya da şişenin içine önce sabun köpüğü doldurur , sonra da o köpükleri bir pipet yardımıyla havalara savururduk ya... Hani o köpüğün belli bir noktaya kadar yükseli..
Bir gün olur da, göçüp gidersem bu dünyadan ben... " Bir zamanlar bir Gülen Adam varmış! " desinler... Olur da, canları ister, yazdıklarımı okurlarsa... " Bazen matrak, baze..
Evet... Sabahtan beri soruyorum kendi kendime güzel okuyucum: Hüznün de mevsimi var mıdır acaba? diye... Bence... Çok net, çok belirgin bir günü, saati, mevsimi olmasa da; hüznün... Dönem d..
Sen de bu soruyu sordun mu hiç kendine; benim gibi, güzel okuyucum? : " Kendine güvenen insanı, acaba neden hiç sevmezler? " diye... İstersen, bu durumun sebeblerini hem konuşmaya, hem de tartışmay..
Senin de canın çok acıdı mı hiç bebeğim? Sen de, nedir benim günahım? Nedir bu bilmez çilem? diye sordun mu hiç kendine; şans meleğim benim? Evet... İnsanın canı acır, acır ama... A..
Sana dokunmayan yılan 1000 yaşasın mı güzel okuyucum? Senin cevabını beklemeden, ben hemen kendi cevabımı yapıştırayım sana: Bana dokunmayan yılan 1000 yaşamasın! Hatta hemen ölsün! İnsanla..
Bir insanın en kolay olabileceği şey: kendi olabilmekse de; kişi, sosyal çevresinin, korku, kompleks ve kibirliliğinin gölgesinde; kolayı bırakıp, zoru olmaya: Başkası olmaya çalışır her nedense?....
En çok da, barışın sembolü olan, beyaz güvercinleri severim ben; güzel okuyucum. Çok eskilerde, evcilleştirilebilir ve eğitilebilir özellikleri yüzünden, postacılık yapan, posta güvercinler..
Öyle bir kadın göster ki bana... Yüreği ana kadar merhametli, adaletiyse, kuyumcu terazisinden bile hassas olsun. Öyle bir adam bul ki bana... Sözüne söz... Tavrına delikanlı olsun. ..
Annem Bundan on, onbeş gün önce, ofisimdeki masamın üzerine rahmetli annemin bir resmini koydum; güzel okuyucum. Sanki… Odamın içine, masamın üzerine resmiyle birlikte ruhu da geldi an..