Yakamda onun resmi var, kahvaltıda bal kaymak. Anlardan anlara, sürekli bir geçiş hali. Anlarımda yakala ve anla beni. Onun tarihiyle dolaştım günboyu bu topraklarda. Sana iyi gelmiştir. O ..
Ne arıyorsun buralarda!? Hiiiiç, öylesine dolaşıyorum. Bir sıkıntı mı var, evde, işte, sende? Yooo, dedim ya, öylesine turluyorum. Bir gariplik var ama...Merak etme, varsa kokusu nasılsa ya..
Güzeldi, gerisi yarına kalsın, dedin ve yatağına.... Uyuyacaktım. Ben hemen uykuya dalanlardanım. Tam dalacaktım....Gelen giden mi oldu? Burnum doldu, patlayacak gibi doldu?! Sonra kulaklar..
Sıra sende, oku. Benim yerime başkası okuyabilir mi? Niye? Yazarım ama iş okumaya gelince....Bence okursun, lütfen oku. Peki, bir deneyelim. "Hayatın o mavi anlamı peşinde koştum b..
Çabuk toplayalım şunu, yoksa... Tamam mı, eksik parçası kalmadı değil mi? Sağ kolu yok! Sol gözü de kayıp! Sağ kulak kesilmiş! Sol bacak bulunamadı! Dil, dili yerinde mi? O tamam, ama dişle..
Bir kalan olarak yolda olanları izliyorsun. Bu iki baba, babalar, Kuzey sertliğini yüklenmşler çocukları eziyorlar. Dikkatli bakarsan onlara, aslında çocukların ERKEK olmaları adına....Önce..
Benimle hep gülerek konuşuyor. Benimle dalga mı geçiyor o? Sanmam, o hep öyle, benimle de telefonda konuşurken sesi kahkahalar atar. Niye, hepimiz gibi konuşamaz mı o da? Konuşurum, sorarım..
Bir kitabın içinden çıkıp bir başka kitabın içine giriyorum. Bazen birkaç kitabın içinden çıkıp birkaç kitabın birden içine giriyorum. Çoklu, karışık okumaları seviyorsun anlaşılan...
Buradasın! Buradayım. Kaçıyorsun! Kaçıyorum. Onlardan birini indirmişsin. Ben indirmesem, o beni....Şimdi ne yapacaksın? Bildiğim en iyi şeyi. Yine kaçacaksın. İstersen birlikte bekleyelim ..
Bazıları, öyle işte Buta, kötüdür. Böyle gelmiş böyle gider, derler ya, gerçekten öyle, geldiği gibi gidiyor, aynı. Fiziksel, zamansal değişiklikler bir şey ifade etmiyor, mal ortada. ..