“Sen de benim hatalarımdan birisin/ Sen en büyük günahların bedelisin/ Senin için harcanan zamana yazık/ Sen en güzel duyguların katilisin” Sezen Aksu’nun bu dizeleriyle kim bilir kaçımız içimizi acıt..
Günlerdir sabırsızlıkla beklediğim, beklediğimiz gün; bugündü. Sabah erken kalkmama rağmen, erkenden gidemedim. İlle de saçımı yaptırmalıydım, ille de Kuaför Yücel’e gitmeliydim. Ve onlar da dükkânı p..
Üç erkeğin üçünü de kucakladım sırayla, sıkı sıkı sarıldım hepsine. Oysa daha dün, yüzlerini bile görmemiştim. Ben onları uğurlayacaktım aslında, ama onlar beni uğurladı o güzel, o dost sahiplenişleri..
“Size söz verdiğim gibi” diyordu Barış Kaptan, ona “kaptan” dememe aldırmadan, “Söz verdiğim gibi, elinizi uzatıp bulutlara dokunabilirsiniz” Evet, ben planörün ancak bir el sığabilecek kadar küç..
Dün Türk Hava Kurumu (THK) Çankaya Şubesi’ndeydim. Hani şu her cumartesi “Pilav Günü”nün olduğu şube. Son derece ileri görüşlü bir şube olduğu yapılan bulgur pilavından belli olan şube. Hani..
Öğlenin dar vaktinde, telaşla ocağı yakıp, akşamdan kalan yemeğin olduğu küçük tencereyi üzerine yerleştirdim. Bir yandan da radyoyu açtım, "Beni yak, kendini yak, her şeyi yak/ Bir kıvılcım yeter ben..
Bakmayın böyle “suçlu suçlu” yazdığıma. Vallahi güzel bir şey yaptık. Ama neresinden başlasam anlatmaya bilemiyorum. Dünden; dört nisan cuma gününden başlayayım en iyisi. Aylardır..