Tökezledim işte… Düştüm… Elini uzatıp kaldıran yok… Dizim kanıyor… Kolonya döken, yaram yanmasın diye üfleyen yok… Zaten, yanmıyor ki canım… Sadece… Sadece yüreğim sığmıyor bir yerlere… Durup durup ..
İçimde kocaman bir boşluk var bugün… Mutsuzum… Neden diye sormayın bilmiyorum… Ama böyle hissediyorum işte… Yataktan zor kalktım bu sabah… Hafta başından beri bir kırgınlık var üzerimde…Her yanım ağrı..
Gökyüzü öyle karanlık ki bu sabah ruhuma vurdu gölgesi... Uzanıp da düğmeye dokunsam aydınlanacak sanki gök kubbe… Bu ne gam ne kasavet… Niye üzüldü ki bu kadar akıtıverdi gözyaşlarını… Sağanak … Sağa..
Bakmayın yüzüme öyle… Selam sabah yok, bu sabah… Hal hatır sormak yok… Günaydın demeden geçiyorum işte… Aldırmasın kimse… Sizle yok bir sorunum… Keyifsizim bugün, hepsi bu… Kimselerle çene çalmak is..
Günaydın… Ne güzel yanında “günaydın “diyebileceğin bir kişiyle güne uyanmak… Ya da tüm gece rüyanda beraber olduğun akse gülümseyerek gözünü açmak… Hele bir de gece boyunca sarılıp da uyuduysan sevdi..
Hayatın dikenli taşlı yolları acıtıyordu kadının canını… Batıyordu en hassas duygularını bulup… Kanatıyordu kırmızı kırmızı… Gözyaşları süzülüyordu yanaklarından… Hıçkırıyordu… Kızgındı… Küskündü… Piş..
Kanatmayın yüreğimi sevdiklerim… Batırmayın cam kırıklarını… Yakmayın canımı… Çok acıtıyor can kırıkları… Sevdiklerinin gidişini görmek… Görmek ve sessiz kalmak… Sessizce izlemek zorunda olmak… İçine ..
Gittiğin günden beri… Kaç dakika, kaç saat, kaç gün, kaç ay, kaç yıl geçti gidişinin üzerinden saymadım, sayamadım.Gözüm görmez oldu takvim yapraklarını… Duyumsamaz oldum mevsimleri… Gittiğin gün..
Nasıl da dar yüreğimBir ağırlık var üzerindeYapışmış kader her yanımaSavaşıyor var gücüyleSüngüler, kılıçlar saplanıyor durmadanKaç mermi isabet ediyor hayat damarlarımaYarala..
Su sesi, para sesi, kadın sesi…Dünyadaki en güzel üç sesmiş…Siz de duymuşsunuzdur, böyle derler…İçinizden kaç kişi bir hamağa uzanıp, şırıl şırıl akan suyun sesini dinledi. Güneş ışınlarının y..