Yine arada bir cozurtuyorum. Yavaş yavaş deliriyorum kimse farketmesin diye Niye yazıyorum ki diyorum. Niye konuşuyorum ki onunla bununla. Ya bu şarkılar..
İnsanların yaşaması kolaylaştıkça, kalpleri nasırlaşıyor. Hep yeni oyuncaklarla ilgilenmekten, kalplerine, ruhlarına bakmayı unutuyorlar. Bitmez, tükenmez ihtiyaçlarının ve sonsuz isteklerinin esir..
Ne çok şeyin kölesiyiz. En çok da kendimizin. Kendi kendimize demokrasi icat etmiş, boyun eğeceğimiz efendilerimizi seçmişiz. Evcilleşmiş köleleriz biz. 400 - 500 kişinin çıkaracağı kanunlara, yasa..
Kardeş mecburi arkadaşmış, arkadaş ise seçilmiş kardeşmiş. Bir gün cephede, iki arkadaş düşmana silah sıkarken, arkadaşı öndeki diğer hendeğe hareket halindeyken vurulup hendeğe düşmüş. Ger..
Hayatı olduğu gibi kabullenmek bazıları için bir vazgeçiştir. Hayatın kendisinin bir yaprak gibi oradan oraya savuruşunu kabullenemezler. Beklentileri çoktur. İçlerinde bir kin, bir isyan büyütürl..
Nereye gittiğim hakkında hiç bir fikrim yok. Bir sonsuzluk içindeyim. Şarkılar gibi ruhuma dokunup, dokunup kaçıyorum. Korkuyorum... Geçmiş de yok, gelecekte. Sonsuz bir boşluk var. Rüzgar acıları..
Bir adım atsan olmaz bazen, atmasan içine dert olur. Kendini çeksen için acır, çekmesen kendi kendine yanar sönersin. Boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz bazen. Yanındadır uzak san..
Sessizlik ağacının bir dalıyım bu aralar… İçimle dilim arasındaki yol çok uzun, aşamıyorum. Kilit üstüne kilitliyim işte. Sarıp sarmaladım demir parmaklıklarla kendimi. Düşünce uzaktan uzağ..
Hastalanıp duruyorum ya ben. Doktora gitmiyorum. Gidecek halimde olmuyor zaten. Üç gün yatıyorum. Sonra bir hafta bitkinlik, halsizlik, kafa karışıklığı, arılar, ağustos böcekleri ve karıncalar…
Yalnız olmak o kadar da kötü değildir aslında. Yalnız olmak özgür olmak ve özgür bırakmaktır aynı zamanda. İlk başlarda ağlatsa da, zor olsa da, zamanla alışıyor insan yalnızlığa. Ya..