Yeşil çuhalı masaların usta zarcısı Cavcav İsmail şöyle anlatıyordu: "Kumar bu abi, kumar! Ateşten gömlektir senin anlayacağın. Kim giyerse yakar, tutuşturur. Biraz da maça ister, karanfilin sıkı o..
Sene 1956... Sıcak mı sıcak bir ağustos sabahını yaşıyoruz İzmir'de. On, on beş resmi arabadan oluşan konvoy, her iki yanı okaliptus ağaçlarıyla kaplı İnciraltı yolunu geride bırakıp Balçova'daki Aga..
Sevgili panikdaşlarım, bu yazıyı okumadan önce sakinleştirici hapınızı alın ki başınıza bir şey gelmesin. Müjdeli haber-ler de kalbi yorar, aman dikkatli olun. Bu satırların yazarını da yazdığına pi..
Berlin semalarındayım. Evimin balkonunu seyrediyorum hayranlıkla. İşte çanak antenim, susuzluktan kurumuş çiçek-lerim, yıkayıp astığım çoraplar ve boş şarap şişelerim. Biraz sağa kayıyorum ve iki so..
Önceleri hepimiz alay etmiştik onunla. Oturduğu evin altındaki boş ve harap dükkanla üç ay uğraşmıştı Darendeli. Boya, badana derken, buldu buluşturdu bir döner makinası ve dükkanı açtı sonunda. Bu ..
Berlin caddelerini fellik fellik gezerim, daha şakülü yerinde kaş çizebilen bir kızımıza rastlayamadım. Modayı ve trend-lerini yakinen takip ettiğimden bu durum beni çok üzüyor. Yolda gördüğüm kızlar..
Askerliğini zor bela bitirip bir sene de İstanbul'da sürttükten sonra nasıl etmişse etmiş, Romanya ve Çekoslavakya üzerinden kapağı Almanya'ya atmıştı Salman.Bavyera'nın küçük ama sevimli kasabal..
Blog yazarı olabilirsiniz. Askerde yazıcı, müdürlüklerin birinde daktilo da olabilirsiniz ama kolayından gazeteci olamazsınız değerli blogdaşlarım. Neden derseniz; gazeteciliğin "temel ilkelerini" bi..
"Sevdiğim kızla cinsel ilişkiye giremem!" demişti asteğmenim, ben de "Neden?" diye sormuştum tabii..."Neden olacak, onu çok seviyorum da ondan!" diye yanıtlamıştı beni... Az kalsın, "E pekii, o iş..
Kampanyacı bir toplumuz biz. Severiz "sihirli deynekleri"...Yarım asırdır Avrupalar'da yaşıyor olsak da bu gerçek de-ğişmez! Her neyse efendim; bundan yaklaşık altı ay önce, bir kampanya da biz başlat..