Sevmediğim işlerde çalışmaktan hoşlanmıyorum. İnsanlarla fazla uğraşmayacağım işleri seviyorum ben. O yüzden Arkeologluk tam benlik iş. Mezar kazmak çok güzel iskeletler soru soramıyor.Ne iş y..
Tam bahar gelecek derken üşüdüm, çiçek açmış ağaçlara vuran soğuk vurdu dallarıma. Yağmurda yıkayıp ruhumu pırıl pırıl bir güne asmak istiyorum. Tellerine kuşların konduğu umut vadeden sımsıcacık bir..
"Su akar yatağını bulur" du hani? Akamadım ben... Önüme gelen setlerden dolayı küçük bir göle dönüştüm. Şimdi kağıttan yaptığım gemilerde, açık denizler hayali taşıyorum. Hayali ihracat, bir nevi be..
Sıcak hepimizin üzerinde hakimiyet kurmuştu. Güneş tepemizde bizi eritmeye kararlı bir edayla salınıyordu. Ne de olsa güneşin doğduğu kentteydik. Kazının son günüydü ve günün ortasıydı. Beynimde, bit..
Zor zamanlardı, her zamanki gibi, ne zaman kolay oldu ki zaten?....Eline aldığı çay kupasını evirip çevirip bakıyordu. Ne kadar çok bağımlıydı eskiye, bu kupa kırılacak diye korkardı hep, onun..
Yazma sevdası çok küçük yaşlarda başladı diyebilir miyim? Diyemem. Annemin işyerine gidince orada gördüğüm daktilo bende hep yazma isteği uyandırırdı. Ne olursa olsun yazmak…. Yurdanur ..
Ellerimde yalnızlığın kokusu, üzerine gözbebekleri sinmiş aynaya bakıyorum.Gözbebekleri kalabalıklar yaratıyor ruhumda...Ruhum çırılçıplak ortada kalıyor.Daha fazla bakamayıp geri çekiliy..
Bazen yanınızda götüreceğiniz üç şeyi hiç düşünmeden, ıssız bir adada olmak istersiniz. Bazen insanlar size çekilmez gelir. Bazen insanların arasında olmak istersiniz, ama yalnızsınızdır...
Müzik susmuştu... Ortada havuzun fiskiyesinin ve gelip geçen insanların uğultusu kalmıştı.İnsanlardan uzak kalmak isterken insan kalabalığının içine düşmüştü. Herşeyi tüketmek için can atan insan kala..
Kauçuk ağacının altında siestaya çekilmiş, rüzgarın salladığı dalların arasından gökyüzünü seyretmeye çalışıyorum. Biraz daha serinlik istiyorum fırtına tanrısından, sıcaktan bunalmış bedenlerimiz i..