Uzun zamandır elime kalem, pardon parmaklarımın ucuna klavyemi alıp, bir tarafımı da yayıp yazı yazamıyorum, içimden gelmiyor derken bugüne kısmetmiş. Böyle bir ihtimaller denizinde yüzmem gerekiyo..
Bir kaç çöp kadın vardı, ellerinde yine(!) bir kaç çöp adam tutan. Soğuk, terden sırılsıklam olmuş, yazmaktan yorulmuş avuçlarında barınıyorlar, yiyip içiyorlar, koşturup duruyorlardı. Televizyon..
Uzun zamandır izlediğim iki dizinin bende oluşturduğu yönelime dair, sonrasında edindiğim bilgileri paylaşmak istedim sizlerle, sevgili blog okurları. Telkin! Telkin, kısaca, bir ..
Uzun zamandır hevesle yenisini bekleyip durduğum ve son üç kitabında artık bitti diye kendimi karanlığa attığım fakat yeni kitabı çıktığını tesadüfle öğrenip, yeniden büyük heyecanlara kapıldığım S..
Tüm kalp kırıklıklarımı, anılarımı, bin beş yüzü aşan günlerimi, şiirlerimi, şarkılarımı, mutluluğumu, hüznümü, kanatlarımı bir poşete koyup yelkovan ve akrebin hızından şüphesiz, aflarına ..
Şimdiki zamanın '-di'li geçmişinde, yazdığım tüm satırların damlası dökülürdü avucumun içinden parmaklarımın arasına. Süzülürdü birer birer kurduğum sözlükler. Kustuğu nefretin içinde, sevgiyi aradı..
Genç aşıktık bizler, Yavuz Çetin dinler, Yavuz Çetin söylerdik. 'Onun şarkısı' ile başlardı hayat ve 'Her şey biter' ile son bulurdu. Aynen kendisinde de olduğu gibi. 'Erkeğin olmak istiyorum' derdi..
Bir kar düştü ellerime Yavaş yavaş erirken, Tadı vurdu gözlerime. Bir kar düştü Ben sel oldum mechul bir kafeste. Ruhunu kaybedip, Her tadda başka sözler arayan İn..
Güneşin doğuşuyla başlayana hiç bitmesin diye inanıp iman etmekti aşk. İlk nefesini alırken ağladığından ikinci nefesini içine çektiğini anlamayan bebek gibiydi. Yalanı görmüş, yalanı iliklerine i..
Sayfalarca mutsuzluk, keder, hüzün ve siyaha bağlamış kelimeleri açıklayan onca yazıdan sonra reiki ya da nirvanayla elde edilmemiş bir iç huzurun sesi yankılanıyor bu günlerde. Karamsarlığın sar..