Bu zamanın insanlarından değilim anladım bugün. Ben eski zamanlarda yaşıyormuşum meğer. Eski türk filmlerindeki yüzlerde saklıymış benim benliğim. O yüzden ayak uyduramamışım zamane, günlük, benim t..
Küçücük bir cenin iken ellere, ayaklara ve organlara sahip olup, o sıcacık, sadece onun olduğu ve kendini güvende hissettiği yerde dokuz ay boyunca büyümek...Sonra doğmak... Hayata gözlerini açmak..
Hiç tanımadığım ve daha önce hayatımın hiçbir evresinde görmediğim bir kişinin ölümüne kederlendim ve bu kederlenmenin etkisiyle başka birçok şeyi hatırladım kendi hayatıma dair… Gözlerim açıldı, zih..
İçimde boşluk var bugün. Büyük, anlamsız, zamansız, tuhaf, baklenmeyen...Yüzler bana neleri anlatıyor anlayamıyorum bugün.Keşmekeş yaşamamalıyım. Ben kendimi kendimde bulmalıyım.Nerde ..
Bir hayat yazmak istiyorum. İddialı gibi gelse de kulaklara, yazma süreci kafa karıştırıcı ve çetrefilli olsa da. İçimden bana hükmediyorlar sanki. “Bir hayat yaz!” “Yazarken “senin” , bittikten son..
Rakısını yudumladı yavaş yavaş. Sessiz bir akşam iniyordu İstanbula, bütün gözlerden uzakta. Yine sabah olacaktı elbet ama aynı sabah mı bilinmiyordu sadece anımsamak yetiyordu o anı... O da sessizdi..
Hüzün yeşili gözlü kız. Kaybolmuştu dalgalarda gözleri... Yorgun ve yılmamış bakıyordu. Dalgalar bazen hırçın, bazen durgun salınıyordu. Bende yorgun, biraz küsmüş ama yenilmemiştim... O kızın gözleri..
Güneş yine doğuyor, yeni başlangıçlara hüznün kollarına doğru... Bugün yine gözyaşlarını akıtacak belki de hiç durmaksızın. Onu gördüğünde yine bakamayacak gözlerine, hissedemeyecek sıcaklığını, çok ş..
Bir rüya görüyorum yalın ve sade...Yalnızlıkla dolu etrafım bir el uzanıyor kimsesiz, sıcak ve anlayan...Bir ses duyuyorum derinden.Bir kadın sesi Sanki dost gibi paylaşımcı, insanı ..
Beklemek... Birşeyleri birilerinden beklemek... Hep bekledik hayatımız boyunca, yılmadık, direndik kendimize bile bazen. Hep karşımızdaki kişinin konuşmasını bekledik, sevgi sözcüklerini karşı tarafta..