Planlarımızda sessizlik ve huzur vardı. Cep telefonlar kapanmış, iş ve o an dışındaki yaşamdan bahsetmeme sözleri verilmişti. O her zaman kullandığımız ‘bir fişim olsa da çeksem, bir kara kutum olsa..
Pencereden bakınca karşı komşunun evini değil, çiçeklerle dolu bahçeleri, güneşin doğuşuyla ışıldayan masmavi denizi görmeli. Gökyüzüne bakınca gökdelenlerin havayı daraltmadığı kocaman bir gökyüzün..
Büyük bir hışımla kapıyı çarptı. Anahtarı çevirdi. Kimseyle konuşmak istemiyordu ve kimsenin onu böyle bitik, yenik görmesini istemiyordu. Bu ilk kapıyı çarpışı değildi. Elleri yüzündeydi. Gözyaşları..
Bir bankonun ardından onlarca sorular, ilaçlar, karneler, hastalar, refakatçiler, bir güvenlik sesi, bir refakatçi isyanı…Başımı çevirdim büyük bir hızla…. Saat 09.40… Bu saat güne günden bi..
Tıp ilk insanla birlikte başladığı söylense de, kabul görülmüş olan ilk tıp büyüğü olan Aesculapius’ dur. Kendisinden ilk önce İtalya’da bahsedilmiştir. Önce Zeus’ un gazabıyla yıldırım çarpmasıyla ö..
Bu herkesin korktuğu kaçtığı bir durumda olsa ben birçoğumuzun çok kişilikli olduğunu düşünüyorum…Kim yanlış olduğunu düşünüp, yapmadığı ya da doğruluğu netlik kazanmış hatta ödüllendirilmiş duru..
Hani öyle sırtıma çantamı, altıma bisikletimi çekip dağ taş gezsem… Durup bir çeşme kenarında buz gibi çağlayan sudan içsem. Gitsem gitsem… Dümdüz bir yaylada durup gelincikler arasına uzanıp, elimi..
Uzun yolum kalabalık bir otobüste, yoğun bir günün parçalarını birleştirmeye çalışan beynim ve ayakta durmaya çalışan bedenimle başlamıştı. Onlarca insan arasına dağılmış gibiydi parçalarım. Kafamı da..
Eve varmak günün bittiğinin göstergesiydi… Kısık sesle ‘artık gün bitti’ dedi. O kelimeler içine bir soru olarak eridi ve tuhaf bir şekilde ‘ama bende bittim’ diye yankılandı. Kafasın..
Öfkelenince kapıyı çarpıp çıkanlar, Hüzünlenince karanlık bir odaya kapanıp dertlenenler, Nedensiz kıskanınca gözlerine perde çekip günlerce uyumak isteyenler, Aşkın gerçekleşmeyeceğine d..